TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes: Hâlâ ifade özgürlüğünü tartışıyoruz, huzursuzum
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, genel kurulda ifade özgürlüğünü ‘demokrasinin temel dinamiği' olarak nitelendirdi. İfade hürriyetine yönelik tahammülsüzlüğün süratle aşılmaması halinde muhtemel tehlikeye dikkat çeken Symes, “Bu tahammülsüzlük toplumu ve geleceği köreltecek.” dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) 46'ncı Genel Kurulu Mustafa Koç'un vefatından dolayı buruk bir atmosferde gerçekleşti. Mustafa Koç'un acısının dinmediğini belirten TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, gündeme dâir kritik mesajlar verdi. TÜSİAD Başkanı, toplumda yargıya güven kalmadığına dikkat çekerek, “Yargı bağımsızlığının zayıfladığı, hukukun öngörülebilir olmadığı ülkede başarıları devam ettirmek mümkün değil. Makro istikrar ve eylem planları; iktidarı, parlamentosu, sivil toplum örgütleri ile özgürlük ve hukuk açığını kapatmak için çaba sarf etmezsek anlamını yitirecek." dedi.
Tutuklu gazeteciler ve akademisyenlere açılan soruşturmaların gündemde olduğu bir dönemde TÜSİAD Başkanı Symes, bunca yıllık demokrasi deneyiminin ardından hâlâ bu konuların tartışılır olmasından duyduğu rahatsızlığı, “Huzursuzluk duyuyorum.” sözleri ile ifade etti. İfade özgürlüğünü ‘demokrasinin temel dinamiği' olarak nitelendiren Symes, buna yönelik yaygın tahammülsüzlüğün süratle aşılmaması halinde muhtemel tehlikeye şu sözlerle dikkat çekti: “Bu tahammülsüzlük toplumu ve geleceği köreltecek.” TÜSİAD Başkanı şiddete çağrı olmadıkça çok seslilikten korkulmaması gerektiğini dile getirerek, “Çok sesli olmayan bir toplumda, yeni anayasa nasıl tartışılabilir, AB uyumu nasıl müzakere edilebilir, bölgesel kalkınma nasıl tartışılacak, sormak isterim.” dedi. Laiklik vurgusunda bulunan Symes, tırmanan terör hadiselerine de değindi. “Bir yıl önceye geri gidersek bölgede çözüm yoluna girildiğini, barış ve huzur ortamının sağlandığını ve hatta çözüm sürecinin ekonomik ayağına sahip çıkmak üzere bölgeye yaptığımız ziyaretleri hatırlatmak istiyorum.” diyen Symes, yeniden terörle topyekûn mücadele noktasına gelinmiş olmasından üzüntü duyduğunu aktardı.
TÜSİAD'ın 46. Genel Kurulu, 21 Ocak'ta vefat eden Mustafa Koç'un hatırasına saygı duruşu ile başladı. Zirveye merhum Mustafa Koç'un kardeşi Ali Koç kolu askıda katıldı. Ömer Koç da uzun bir aradan sonra TÜSİAD toplantısında hazır bulundu.
‘Biz öyle kolay ikna olmayız'
Kapalı oturumda işadamlarının gündeme dair yorumlarını ve sorularını alan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ifade özgürlüğü, terör, tarım politikası gibi konulara temas etti. Toplantıdan ayrılan işadamları, basına kapalı bölümde Şimşek'in verdiği cevaplardan tatmin olmadığı izlenimini bıraktı. Bir üyenin gazetecilere, “Biz kolay kolay tatmin olmayız.” ifadeleri de bunu gösteriyordu. Toplantı öncesi 2016 yılına daha umutlu girdiklerini ama ekonomik verilerin beklenenden kötü gittiğini dile getiren işadamları, kapalı oturumda da zaman zaman Bakan Şimşek'e eleştirilerde bulundu. İş dünyasına yaptığı sunumda, “Biz sizi burada yatırım yapmanız için ikna etmek durumundayız, yoksa gidip yatırımlarınızı dışarıda yaparsınız.” diyen Şimşek buna rağmen patronlar kulübündeki tereddütleri gideremedi. Suriye'ye askeri müdahaleden endişe eden işadamlarına Şimşek, “NATO dışında hareket etmeyeceğiz. İçiniz rahat olsun.” taahhüdünde bulundu.
Özilhan: Sermaye yurtdışına kaçıyor
TÜSİAD Genel Kurulu'nda konuşan Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan sert mesajlar verdi. Özilhan, ifade özgürlüğü ve farklı görüşlere saygı çerçevesinde eleştirilerin dile getiriliyor olmasının ‘her kafadan bir ses çıkıyor', ‘istikrar yok' ve ‘ülke kötü yönetiliyor' anlamına gelmediğini söyledi. “Sorunların açıkça ve geniş bir katılımla tartışıldığı toplumlar sağlıklıdır.” tespitinde bulunan Özilhan, “Tartışmanın, eleştirinin baskılandığı toplumlar sağlıksızdır. Sorunların açıkça tartışılmadığı durumlarda görülen suni istikrar ve güven ortamı tehlikelidir.” şeklinde konuştu. Önümüzdeki günlerin taşıdığı riskleri, gerilim ve çatışma kaynaklarını iyi değerlendirmenin Türkiye için önemine vurgu yapan Özilhan, “Türkiye'de ulusal yatırımlar artmıyor, yurtdışına sermaye çıkışı yaşanıyor.” dedi.
Ölen bir çocuğa kimin demeden beraber üzülelim
Türkiye'yi 80 milyonuyla mutlu, zengin ve adil bir toplum yapacak asgari müştereklerde birleşilmesi gerektiğini ifade eden Özilhan, bunun yolunun özgür bir tartışma ortamında şekillenecek yeni bir toplumsal sözleşmeden, yani yeni bir anayasadan geçtiğini kaydetti. Etrafımızı sarmış olan çoklu kriz ortamı karşısında ülke olarak kendi içimizde güçlü olmamız, birlik ve beraberlik sağlamamız lazım diyen Özilhan, toplum olarak bölünürsek sorunlarla mücadele edemeyeceğimizi söyledi ve ekledi: “Etrafımızda kaos varken, içeride kaosa düşmeyelim. Ölen bir çocuğa kimin demeden beraber üzülelim. Çocuk öldüren her kör kurşunu kimin tabancasından çıkarsa çıksın beraber lanetleyelim. Kutuplaşmayı reddedip birbirimizi önyargısız dinleyelim. Bu kaos ortamının üstesinden ancak böyle gelebiliriz. İfade özgürlüğü bize yeni anayasanın yolunu açsın, yeni anayasa hukuk sistemine güveni tazelesin. Bu güven tüm yatırım ortamına yansısın, duran yatırımlar yeniden canlansın.”
Dünyada ekonomik krizlerle siyasi krizlerin hep el ele gittiğine işaret eden Özilhan bundan korunmak için reçetenin, iyi yönetişim, hukuk sisteminin tarafsız, adil ve etkin işlemesi, ifade özgürlüğü, makroekonomik politikada esneklik olduğunu dile getirdi. Terör konusuna da değinen Özilhan, “İçinden geçmekte olduğumuz koşullar altında, kim olursa olsun, herhangi bir iktidarın, bütün bu karmaşa ve belirsizliklerle tek başına mücadele edebilmesi, bütün bunların üstesinden gelebilmesi mümkün değil. Doğu ve güneydoğuda devam eden terör hepimizin içini acıtıyor. Asayiş ve ekonomik önlemlerin yanı sıra, birliğimizi, bütünlüğümüzü pekiştirecek önlemler de gerekiyor.”