'Koza Grubu'na kayyım gasptır'
AK Parti kurucularından eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, İpek ailesine yapılanlara tepki göstererek, “Bir suç delili bulduysanız hukuk çerçevesinde bu insanları yargılayın. Kanuna göre kayyım, hissedar yönetici gibi davranamaz. Allah aşkına böyle mi yapılıyor? Şu andaki görüntü bir gasp görüntüsüdür.” dedi.
Hürriyet'ten Ahmet Hakan'a konuşan Hüseyin Çelik'in röportajının ikinci kısmı dün yayınlandı. İpek–Koza Holding'e atanan kayyımların uygulamalarını eleştiren Çelik, “Neredeyse tüm şirket yöneticilerinin dahil olduğu 250 kişi işten çıkarılmıştır. Adamların oteline gidip şahsi odalarının kapısını mahkeme kararı olmadan kırıyorlar, gelinin, kızlarının elbiselerine varana kadar her şeyi ortaya dökülüyor. Şimdi birisi çıkıp da bana ‘Kardeşim bu mahkeme kararı' derse buna gülerim.” diye konuştu.
İpek ailesine yakın olduğuyla alakalı söylentilere cevap veren eski Bakan Hüseyin Çelik, 30 yıldır İpek ailesini tanıdığını Melek İpek'in adı gibi bir kadın olduğunu anlattı. Çelik, “Bu aile, paralelcilere parasal destek vermiştir deniliyor. Okul yapmıştır. Amenna! Ama ben ne zaman ‘Melek Abla, şu yere de okul yaptır' dediysem devlete de bir yığın okul yapıp teslim etmiştir. Unutmayalım: İpek ailesi, AK Parti'ye de çok büyük destek verdi. Ramazanlarda giden paketlerde bu ailenin çok büyük parasal katkısı var. Bayramlarda, belli günlerde gazetelerine verdiğimiz ilanların bu insanlar parasını almadılar. AK Parti'nin bilinen isimlerinden Melek İpek'in oteline gitmemiş veya bir etkinlikte birlikte olmamış çok az insan var.” dedi.
Paralel paranoyasında gelinen son noktayı eleştiren Çelik, bir camianın yargıda, poliste, mülki idarede devletin hiyerarşik yapısı yerine farklı mecralara uyanlara hukuk içinde ceza verilmesi gerektiğini söyledi.
İTİRAZIMIZ ADALETE GÖLGE DÜŞMESİDİR
Bugün birine ‘paralelci' demenin ‘külah kapma yarışı haline getirilmiş durumda' olduğunu söyleyen Hüseyin Çelik, “Bir yerde iki şef varsa ve biri şube müdürü olacaksa… Bunlar birbirlerine ‘paralelci' diyor. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı yapan Sadık Altınkaynak var mesela. Pırıl pırıl, şahsiyet abidesi bir insan… Uzaktan yakından bir ilgisi yok paralelle… Adamı ‘Sen paralelcisin' diye mahkemelerde süründürüyorlar. Öyle mülki idare amirleri terör örgütüne yardım etmekten yargılanıyor ki, duyunca kulağınıza inanamıyorsunuz. Neymiş, onun zamanında bir ilde bir kamu binası bu adamlara ücreti karşılığında tahsis edilmiş. Bu idari bir tasarruf değil mi? İdari bir tasarruf, idari bir soruşturmayı gerektirmez mi? Eğer kamuya ait bir şeyin tahsisi suçsa, o zaman kavgalı olmadığımız dönemlerde çeşitli tahsisler yapan Tayyip Bey veya diğer bakanlar ya da bizim yetkili etkili olan bütün arkadaşlarımız da suç işlemiş demektir. Böyle saçmalık olur mu?” şeklinde konuştu.
Çelik, baskılar yüzünden insanların gazetelere ‘Bizim bunlarla alakamız yoktur' diye ilan verdiğini söyledi. Bütün bunları durumdan vazife çıkaran kraldan çok kralcıların söylediğini kaydeden eski Bakan Çelik, “Bizim itirazımız, Adalet ve Kalkınma Partisi, adındaki ‘adalet'e gölge düşmesidir.” dedi.