Bir Genel Yayın Yönetmeni yalan söyler mi?
Ergenekon davasının temeli Danıştay saldırısı ise, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik açılan davaların temeli de MİT'e ait yardım tırlarının durdurulmasıdır.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan üzerinden dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tutuklamak isteyen, Gezi olaylarında yargı ve polis desteğiyle insanları sokağa döken, 17-25 Aralık 2013 tarihinde AK Parti Hükümeti'ne darbe yapmak isteyen Paralel Devlet Yapılanması, 19 Ocak 2014 tarihinde MİT'e ait yardım tırlarını durdurdu.
FETÖ, Suriye Türkmenlerine yardım malzemesi götüren MİT'e ait tırların El-Kaide terör örgütüne gittiğini propagandasını yapmak istedi ancak başarılı olamadı. O dönemde Adana Valisi olan Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, FETÖ'nün tezgahını bozdu ve MİT'e ait tırları aratmadı!
Ardından devlete kumpas kurmak isteyen savcılar ve askerler tutuklandı. MİT tırlarını durduran savcılar Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Özcan Şişman ve Aziz Takcı, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, eski Adana İl Jandarma Komutanı Albay Özkan Çokay ile 17 muvazzaf asker tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan “Selam Tevhid'de kumpas” iddianamesinde, MİT tırlarının durdurulması, FETÖ/PDY'nin “silahlı terör örgütü eylemi” olarak tanımlanıyor ve “Eylem; resmi hiyerarşinin dışındaki ast-üst ilişkisi içerisinde gerçekleştirilen silahlı terör örgütü eylemidir.” deniliyor.
MİT tırlarının durdurulması davasında savcılar ve askerler tutuklu yargılanıyor. Tutuklu sanıklar arasında 17 muvazzaf asker var.
***
Asker ve savcıların tutuklandığı davada; Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül de, MİT'e ait yardım tırlarının durdurulması olayına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara yer verdikleri gerekçesiyle “casusluk” suçlamasıyla yargılanıyor.
Can Dündar, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini temin etme ve açıklama” suçlarından 31.5 yıla, Erdem Gül'e ise “devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama” suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını isteniyor.
Manşet gazetecinin namusudur. Can Dündar, 29 Mayıs 2015 tarihinde manşetine taşıdığı MİT Tırları manşeti hakkında, 20 Temmuz 2015 tarihinde şahsi Twitter hesabından paylaşımda bulundu ve “MİT'in IŞİD'e bomba ve eleman taşıdığını belgeledik, suçlu ilan edildik.” ifadelerini kullandı.
Can Dündar'ın manşet haberinin savunmasına bakalım.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan, 28 Kasım 2015 tarihinde Can Dündar'ın ifadesini aldı ve Can Dündar'a o manşeti hatırlatarak, ‘'Milli İstihbarat Teşkilatı'na ait bu tırların ve içerisindeki malzemelerin yasadışı bir örgüte (DAEŞ,El-Kaide, PKK vb.) gittiğine dair elinizde herhangi bir bilgi, belge veya delil var mı?” diye sordu.
Can Dündar, ifadesinde “Benim bu yardım tırlarının herhangi bir yasadışı örgüte gittiğine yönelik elimde herhangi bir bilgi belge yoktur ve böyle bir bilgiye de sahip değilim.'' dedi.
“MİT'in IŞİD'e bomba ve eleman taşıdığını belgeledik” diyen Can Dündar, Başsavcı Vekili İrfan Fidan'a, yardım tırlarının terör örgütlerine yardım taşıdığına ilişkin bilgi ve belgenin olmadığını itiraf etti! Can Dündar, MİT tırlarını manşetinin yalan olduğunu bizzat kendisi açıkladı.
***
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma savcısı Evliya Çalışkan, Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaasını dün mahkemeye sundu.
Savcı Evliya Çalışkan, Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı dosyanın “casusluk” suçu yönünden yürütülen ana dosyadan ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesine karar verilmesini talep etti ve “FETÖ, MİT tırlarının durdurulması eyleminde de ‘algı' yöntemini kullandı. Can Dündar ve Erdem Gül'ün gazetecilik olarak iddia ettiği haberciliğin özünde bir casusluk faaliyetidir. Sanıkların eylemleri, MİT tırları eylemlerinden bağımsız düşünülemez.” ifadelerini kullandı.
Savcı Evliya Çalışkan, Can Dündar'ı kendi avukatının savunmasıyla vurdu. Mütalaada; Can Dündar'ın “Tutuklandık” isimli kitabında, temin ettiği belge ve bilgilerle ilgili, avukatının, “...tırları durduran savcıları, askerleri tutukladılar, devletin sırrını ifşa ağır ceza gerektiren suçtur, tutuklama kaçınılmaz.'' diyerek kendisini uyardığı ve bu beyanın sanıkların savunmalarının aksine gazetecilik değil, bir suç faaliyeti içerisinde olduklarını bilerek hareket ettiklerini gösterdiği ifade edildi.
***
Can Dündar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan'a verdiği ifadede, MİT tırları manşetinin yalan olduğunu açıkça itiraf ediyor. Avukatı da, “Devletin sırrını ifşa ağır ceza gerektiren suçtur, tutuklama kaçınılmaz.” diyor. MİT tırları davasında aralarında generalin de olduğu muvazzaf askerler tutuklu.. Savcılar tutuklu.. Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül yeniden tutuklanır mı? Yargılama sürecinde hep birlikte göreceğiz.