Erdoğan'dan dünyaya insanlık dersi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 60 ülkenin katıldığı BM tarihinde bir ilk olan Dünya İnsani Zirvesi'nin açılış konuşmasında hem uluslararası toplumun tavrını eleştirdi hem de dünyaya insanlık dersi verdi: “Bombalardan kaçanlara kapımızı kapatmayacağız...”Erdoğan, “BM verilerine göre dünyada en fazla sığınmacıya evsahipliği yapan ülkeyiz, buna rağmen uluslararası toplumdan gereken desteği ve katkıyı alamadık. Biz artık daha adil bir yük paylaşımına gidilmesini bekliyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 60 ülkenin katıldığı Dünya İnsani Zirvesi'ndeki konuşmasında uluslararası toplumun tavrını eleştirirken dünyaya da insanlık dersi verdi: “Bombalardan kaçanlara kapımızı kapatmayacağız. Sıtma örtülerini dahi ihtiyaç sahiplerine ulaştıramayan, basit aşıları tedarik edemeyen ve bu yüzden de çocukların ölmesine seyirci kalan sistemde sorun var demektir.”
60 devlet ve hükümet başkanının katıldığı, BM İnsani Zirvesi İstanbul Kongre Merkezi'nde yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer ülkelerin liderleri, zirvenin basına kapalı ilk programı kahvaltılı liderler oturumunda buluştu. Ardından konuk liderler ve hükümet temsilcileri ile aile fotoğrafı çektiren Erdoğan, açılış konuşmasında dünyaya ders verdi. Dünyadaki sığınmacı sorununa değinen Erdoğan, uluslararası toplumun bu konuda yeterli desteği vermediğini ifade etti. “Ülkemizdeki sığınmacılar için yaptığımız harcamalar 10 milyar doları aşmışken, uluslararası toplumun katkıları 455 milyon dolarda kaldı.'' dedi.
“VARİL BOMBALARINDAN KAÇAN KİM OLURSA OLSUN KAPIMIZI KAPATMAYACAĞIZ”
Dünyada savaşların, doğal afetlerin, salgın hastalıkların ve iklim değişikliğinin yol açtığı krizlerin insanlığın huzurunu tehdit ettiğini ifade eden Erdoğan, “Hepimizde acının rengi, ırkı, dili, dini olmadığını biliyoruz. Türkiye bugün dünyanın 140'ı aşkın ülkesinde insani ve kalkınma yardım faaliyetleri yürütüyor. Aynı zamanda 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı mülteciyi misafir ediyoruz. Büyük bir iftiharla belirtmek isterim ki bu iltica, bu sığınma süreci devam etse dahi varil bombalarından kaçan ister Suriyeli olsun, ister Iraklı kim olursa olsun kapımızı asla insanlığa kapatmayacağız.” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIN HAYATINI KAYBETMESİNE SEYİRCİ KALAN SİSTEMDE SORUN VARDIR”
Erdoğan, “Bu süreçte küresel insani yardım sisteminin tüm yönlerini görme imkanı bulduk. Mevcut sistem, insanlığın acil sorunları karşısında ne yazık ki yetersiz kalıyor. Sorunlara çözüm üretemeyen sistemin yükünü sadece belli ülkeler omuzluyor. Artık bu konuda herkes elini taşın altına koymalı. Öncelikle küresel yardım sistemini farklı bakış açısı ile yeniden ele almalıyız. Birkaç dolarlık sıtma örtülerini dahi ihtiyaç sahiplerine ulaştıramayan, basit aşıları tedarik edemeyen ve bu yüzden çocukların ölmesine seyirci kalan sistemde sorun var demektir. Ancak ortak ilkeler doğrultusunda çalışırsak başarılı olabiliriz.” şeklinde konuştu.
“ELİ KANLI DİKTATÖRLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
İnsani yardım konusunda yapılması gerekenleri sıralayan Erdoğan “İlk olarak yeryüzünde yaşanan acıların önüne geçilmesi için mevcut çatışmaların sona erdirilmesini, yenilerinin de önlenmesini sağlamalıyız. Türkiye olarak yürüttüğümüz arabuluculuk çabalarını sürdürüyoruz. Uluslararası hukuk ihlallerinin sona erdirilmesi için daha fazla gayret göstermeliyiz. Eli kanlı diktatörlerin peşini bırakmamalı, insanlığa karşı işlenen suçların cezasız kalmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Kadınlara, çocuklara, engellilere ve diğer tüm mazlumlara daha çok yardımcı olacağız.” dedi.
“BU ZİRVE DÖNÜM NOKTASI OLSUN”
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yardımlara bağımlılığın azaltılması için her milletin kendi ayakları üzerinde durabilmesini temin edecek ezber bozan çalışma tarzına ihtiyaç var. Türkiye, AFAD, TİKA, Kızılay ve diğer kurumlarıyla kalkınma odaklı insani yardım politikası ile farklı model sunmaya çalışıyor. Yardımların finansmanında ise uluslararası toplum açısından bazı sıkıntılar ve sorumluluktan kaçma eğilimleri görüyoruz. Bu zafiyeti en iyi bilen ülke Türkiye'dir. Zirvenin tüm bu alanlarda dönüm noktası olmasını diliyorum. Gözlerini ve gönüllerini İstanbul'dan gelecek mesajlara kilitlemiş insanlara karşı sorumluluklarımızı bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız.”
SETA RAPORU
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) yayımladığı ‘Dünya İnsani Zirvesi ve Küresel İnsani Yönetişimde Türkiye' raporunda; “Son yıllarda artan insani yardım performansı ile Türkiye bu konuda oldukça güçlü bir konumdadır. Türkiye'nin 1980'lerde dış gıda yardımı ile başlayan insani yardımları son yıllarda dünyanın farklı coğrafyalarında yayılmakla kalmamış, hem nitelik hem de nicelik bakımından çeşitlenerek kapsamlı bir hale gelmiştir.” denildi. Raporda Türkiye'nin süregelen insani yardımları arasında özellikle 2004 sonundaki Güneydoğu Asya depremi, 2005'teki Pakistan depremi, 2006'da Lübnan'da yaşanan insani kriz, 2008 yılındaki Gazze krizi, 2010'un başındaki Haiti ve Şili depremleri, Pakistan sel felaketi, 2011'deki Japonya depremi ile Libya krizi bağlamındaki yardımlar sayıldı.
BM Genel Sekreteri: Dünyadaki bütün insanlar kararlar için bize bakıyor
Küresel insani eyleme görülmemiş şekilde ihtiyaç olduğunu vurgulayan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon: “İnsani ihtiyaçların artması ve siyasi iradenin azalmasında aciliyet artmıştır. 130 milyon insan yardıma muhtaç. Taraflar savaş yasalarını ihlal ediyor. Afetler daha sık yaşanıyor. Bu gündem 150 ülkeden 23 bin kişinin istişaresiyle tespit edildi. İhtilafların insani fonların yüzde 80'ini almakta. Bunun önlenmesi gerek. Sivillerin korunması önemli. Bugüne kadar olmadığı şekilde saldırı altındalar.”
Merkel: Almanya olarak verilen taahhütlerin gerçekleşmesini istiyoruz
Almanya Başbakanı Angela Merkel: “Verilip, uygulanmayan taahhütlerin gerçekleşmesini istiyoruz. BM fonu 1 milyar dolara çıkarmayı planlıyor. Bu konuda biz de desteğimizi artıracağız. Finansmanı gerçekleştirilmiş fonlara ihtiyacımız var. İklim değişikliğinin ya da herhangi salgının sonucu olabilecek durumlarda finansmanı hızlı sağlayabilmeliyiz. Bugün başlangıç sinyali veriyoruz. Küresel faaliyetlerin ihtiyacı olanlara yardım sağlayabilmesi için entegre sistem kurmalıyız.”