Murat Ülker yazdı: Prestijli ve nostaljik efsanevi yarış 'Mille Miglia'
İtalya’da ilk kez 1927’de düzenlenen Mille Miglia (Bin Mil), bugün dünyanın en prestijli klasik otomobil rallisi olarak kabul ediliyor. Tarihi, kültürü ve dramatik olaylarıyla efsaneleşen yarış, sadece bir hız mücadelesi değil; aynı zamanda bir tarih ve kültür yolculuğu. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, 2025 yılındaki startı yerinde takip etti, 2007 model Alfa Romeo Breira cabriolet ile İtalya sokaklarının havasını soludu ve izlenimlerini paylaştı.
Murat Ülker'in, 'Prestijli ve nostaljik efsanevi yarış 'Mille Miglia' başlıklı' yazısı şu şekilde;
1000 Miglia İtalyanca bir ifade, Türkçeye çevirdiğimizde bin mil anlamına geliyor. “Mil”, İngilizlerin kullandığı bir uzunluk ölçüsü ve bir mil takriben 1.609 kilometre ve bu yarışın toplam uzunluğunu ifade ediyor. 1927’de başlayan orijinal yarışta yaklaşık 1600 kilometrelik bir rota izlenmiş ve yarışa bu nedenle “Mille Miglia” yani “1000 Mil” adı verilmiş.
Aslında bildiğiniz üzere İtalya’da km kullanılır. Ama 1920’lerde yarış organizatörleri, romantik ve tarihî bir etki yaratmak için, eski Roma döneminden kalma ölçü olan miglia terimini seçmişler. Ayrıca Mille Miglia kulağa hoş gelen, akılda kalıcı ve şiirsel bir ifade olmuş, değil mi. Antik Roma’da da yollar mille passus yani bin adım olarak ölçülürmüş; bu yaklaşık 1 Roma miline denk geliyormuş. Yarışın ismi Miglia buradan mülhemmiş.
Kiraladığımız 2007 Model Alfa Breira Cabriolet.
Mille Miglia ilk kez 1927 yılında İtalya’da düzenlenmiş olan ve otomobil dünyasının en prestijli nostaljik etkinliklerinden bir klasik otomobil yarışı.
Hemen buraya bizim de orada olduğumuz 2025 startından bir vidyo koyuyorum. Vidyoyu izlerseniz bundan sonra vereceğim bilgiler daha enteresan olabilir.
420 araç katıldı bu yıl ve ortalama 4 gün 10-16 saat arası sürüşle hatta bazen gece tamamlanan yarışta araçlara muazzam bir lojistik destek gerekiyor. (https://1000miglia.it/en/events/1000-miglia/1000-miglia-2025/).
Mille Miglia 1927-1957 yılları arasında gerçek bir hız yarışı olarak yapılmış. O dönemde Ferrari, Maserati, Alfa Romeo gibi markalar ve Tazio Nuvolari gibi ünlü pilotlar yarışta boy göstermişler.
Fakat 1957 yılında Brescia yakınlarında yaşanan bir kazada sürücü ve seyircilerden hayatını kaybedenler olunca yarış durdurulmuş. 1977 yılından itibaren nostaljik bir “klasik otomobil rallisi” formatına dönüşmüş. Artık bir hız yarışı değil, bilakis zamana karşı düzenlenen bir dayanıklılığın önde geldiği prestijli bir yarış olmuş. Katılım ise davetle oluyor; araçların seçimi mühim, prestij markaları ve koleksiyoncuların araçları yarışa alınıyor.
Bugatti, Mercedes Benz, Ferrari gibi markaların tarihi modelleri podyumda yer alıyorlar. Bugüne kadar yarışı en fazla kazanan marka Alfa Romeo, 11 kez kazanmış. Aşağıda Mercedes Benz 300 SL’in ikonik Martı Kanat modeli var. Kapıları kuş kanadı şeklinde açılıyor.
Ferrari’nin kurucusu Enzo Ferrari, Mille Miglia’yı dünyanın en güzel yarış organizasyonu olarak tanımlamış. Modern Mille Miglia etkinlikleri, günümüzde lüks eşya sponsorlukları, moda etkinlikleri ve sosyal medya fenomenleriyle dolu. Mille Miglia artık sadece İtalyanlara ait değil; Japonya, ABD, Türkiye, Brezilya gibi ülkelerden katılımcılarla yarış küresel bir klasik otomobil festivaline dönüşmüş durumda.
Rota
1000 Miglia yarışının rotası, İtalya’nın tarihî ve doğal güzelliklerini kapsayan, yaklaşık 1600 kilometrelik dairesel bir parkur. Rota her yıl küçük değişiklikler gösterse de klasik şekliyle aşağıdaki gibi:
Başlangıç ve Bitiş: Brescia (Lombardiya bölgesi)
Güney rotası, Roma’ya gidiş: Brescia – Desenzano del Garda – Sirmione – Verona – Ferrara – Ravenna – San Marino (bağımsız minik bir devlet) – Urbino – Gubbio – Roma
Kuzey rotası, Brescia’ya dönüş: Viterbo – Siena – Floransa – Bologna – Modena – Parma – Cremona – Brescia
Her durak kendi hikayesini anlatıyor insana; Sirmione’de göl kıyısında Romalıların şifalı sulara inancı, San Marino’da Orta Çağ’ın surlarının arasına sıkışmış bir cumhuriyetin özgürlük ruhu, Siena’da ünlü Palio at yarışlarının heyecanı, Floransa’da Rönesans’ın göğe yükselen kubbeleri ve Bergamo’da Orta Çağ’dan kalma Città Alta’nın taş sokakları… Mille Miglia sadece bir yarış değil, bir kültür ve tarih yolculuğu aslında. Yani bir nevi İtalya’nın en güzel yerlerini keşfetme fırsatı.
Üzücü Dramatik Olaylar
Mille Miglia yarışının tarihinde oldukça dramatik, hatta trajik olaylar yaşanmış. Özellikle 1927-1957 yılları arasında gerçek bir hız yarışı olarak düzenlendiği dönemde, güvenlik önlemlerinin yetersizliği nedeniyle birçok ölümcül kaza meydana gelmiş. Bu kazalar, yarışın durdurulmasına ve formatının tamamen değiştirilmesine neden olmuş. (https://youtu.be/-Mfjdbw1bX8).
1938 yılında, yarış sırasında bir araç seyircilerin arasına dalmış ve birçok kişi ölmüş. O dönem faşist lider olan Benito Mussolini, yarışa “ulusal güvenlik riski” gerekçesiyle müdahale etmiş. Yarış bir süreliğine durdurulmuş. Güvenlik önlemleri artırılsa da bu yıllarda da birçok ölüm ve yaralanma yaşanmış.
19 Mayıs 1957’de Ferrari pilotu Alfonso de Portago, Brescia yakınlarında 250 km/s hızla giderken, aracının ön lastiği patlamış. Kontrolden çıkan araç, seyirci kalabalığının üzerine uçmuş. Pilot Alfonso de Portago ve yardımcı pilotu Edmund Nelson ölmüş. 9’u çocuk toplam 11 seyirci hayatını kaybetmiş. İtalyan hükümeti yarışı yasaklanmış. Kamuoyu tepkisi sert olmuş. Enzo Ferrari bile yargılanmış, beraat etmiş. Gerçek anlamda bir hız yarışı olarak düzenlenmesinden vazgeçilmiş.
COVID-19 salgını esnasında normalde her yıl mayıs ayında yapılan yarış, 2020 yılında Ekim ayına ertelenmiş. Yarış tarihinde ilk kez sonbaharda yapılmış. Sağlık protokolleri ve sosyal mesafe önlemleri uygulanmış. Klasik otomobil dünyasında “pandemiye karşı yapılan ilk büyük yarış etkinliği” olarak kayıtlara geçmiş. Ama uluslararası katılım da çok az olmuş.
2021 yılında Mille Miglia organizasyonunun resmi web sitesi ve katılımcı veri sistemine yönelik bir siber saldırı düzenlenmiş. Bazı yarışmacıların verileri sızdırılmış. Dijital puanlama sistemi kısa süreliğine çökmüş. Bu olay, dijitalleşen otomobil yarışlarının yeni güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olduğu tartışmalarına yol açmış.
2022’de yarış öncesinde İtalya’nın orta bölgelerinde yaşanan yoğun yağış ve sel baskınları nedeniyle Mille Miglia’nın rotası hemen değiştirilmiş. Özellikle Marche ve Umbria bölgelerinde ve bazı diğer şehir etapları iptal edilmiş; güvenlik riski nedeniyle yarış bir ara durdurulmuş. Bu iklim değişikliği tartışmalarına klasik otomobil rallilerini dahil etmiş.
Haziran 2023’te düzenlenen Mille Miglia sırasında, Ferrari 296 GTB model bir otomobil, İtalya’nın Mantova yakınlarında bir araçla çarpışmış. Ferrari’deki co-pilot yani yolcu koltuğundaki kişi hayatını kaybetmiş. Ferrari ve diğer araçtaki sürücü ağır yaralanmış. Amma bugün organizasyonun Mille Miglia Experience kategorisinde yeni model Ferrari otomobillerle özel düzenlenen ek bir gösteri sürüşü var.
Yine tarihi boyunca yarıştan bazı enstantanelere bakacak olursak:
Efsane pilot Nuvolari’nin oğlu Giorgio Nuvolari, 1982’de yarışa katılmış. Babasının kullandığı Alfa Romeo’nun aynısını sürmüş. Oldukça duygusal anlar yaşanmış.
1955‘te Stirling Moss ve co-pilotu Denis Jenkinson, Mille Miglia’yı ortalama 157 km/s hızla kazanmışlar. Bu, o dönem için akıl almaz bir başarı. Moss’un yol notlarını “rulo kağıt” üzerinden okuyan Jenkinson’un, bu yöntemiyle modern ralli navigasyonunun temellerini attığı söyleniyor.
Mercedes Benz, 1955’teki galibiyetin 60. yılında, aynı araçla yeniden yarışta yer alıyor. 1955’teki bu galibiyet önemli, çünkü ilk kez bir Alman otomobili, İtalya’da yapılan bu ikonik yarışı kazanmış. Aracı, dönemin efsanevi sürücüsü Moss’un torunu sürmüş. Bu nostaljik buluşma hem seyirciler üzerinde hem medyada pek duygusal bir etki yaratmış.
2021’de Mille Miglia tarihinde ilk defa kadınlardan oluşan bir ekip tüm parkuru tamamladı ve derece aldı. Bu yarış tarihinde çarpıcı, olumlu bir gelişme değil mi?
2022’de elektrikli araçlar Mille Miglia’da da kendini gösterdi. 1000mMiglia Green isimli ayrı bir bölümde 8 araç yarıştı ve bu bölüm “klasik ile geleceğin birleşimi “ olarak duyuruldu.
Bu Yarış Herkes İçin Değil
Belirtmiştim, Mille Miglia yarışına katılacak otomobilin, 1927 ila1957 yılları arasında üretilmiş olması gerekiyor. Üstelik o dönem Mille Miglia’da fiilen yarışmış ya da yarışmaya uygun model olması da şart.
Bu yüzden yarışta çoğunlukla Alfa Romeo 6C, Mercedes Benz 300SL, Ferrari 166 MM, Lancia Aurelia gibi ikonik klasik araçlar yer alıyor. Her başvuran da kabul edilmiyor. Değerlendirmeyi Mille Miglia komitesi yapıyor. Aracın tarihsel geçmişi, orijinalliği, restorasyon kalitesi, daha önce Mille Miglia’ya katıldığı gibi unsurlar etkili oluyormuş.
Mille Miglia’dan Reddedildiği Bilinenler:
Ralph Lauren, ünlü moda tasarımcısı ve klasik araç koleksiyoncusudur. Elinde çok nadir Ferrari ve Bugatti modelleri var. Ancak 2010’ların başında Mille Miglia başvurusu, araç tarihsel uygunluk kriterine uymadığı gerekçesiyle reddedildi. Çünkü araç, orijinal Mille Miglia listelerinde yer almıyordu. Lauren daha sonra farklı bir araçla kabul edildi.
Jay Leno, ABD’li talk show sunucusu ve otomobil koleksiyoncusu ki araç koleksiyonu, dünyanın en büyüklerinden biridir; Mille Miglia başvurularının bazılarının kabul edildiği, diğerlerinin ise orijinallik tartışması nedeniyle reddedildiği biliniyor. Bazı araçlar, fazla modifiye edilmiş veya güncellenmiş parçalara sahip bulunmuş.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden kraliyet ailesi mensupları yani Dubai ve Abu Dabi’den bazı prensler, pek nadir Ferrari ve Mercedes modelleriyle başvurmuşlar. Ancak başvurularının bazıları, araçların Mille Miglia tarihçesiyle doğrudan ilgisi olmadığı yani aracın Mille Miglia geçmişinin olmaması gerekçesiyle reddedilmiş, yalnızca klasik olması yetmiyor.
Restorasyonu Türkiye’de yapılmış bazı araçlarla Mille Miglia’ya başvuran bazı koleksiyonerlerimiz de reddedilmiş. Çünkü araçların orijinalliğini teyit edecek detaylı belgeler eksik bulunmuş.
Replika veya “Tribute Car” başvuruları zaten kabul edilmemekteydi. 1950’lerin efsanevi araçlarının bire bir kopyalarıyla mesela Ferrari 166 Tribute kesinlikle reddedilmiştir. Mille Miglia, sadece gerçek şasi numarasına sahip, tarihi belgelenmiş araçları kabul ediyor, çünkü replikalar, ne kadar iyi yapılmış olursa olsun gerçek değildir.
Mille Miglia Komitesi: “Bu bir açık yarış değildir. Bir tarihî seçkidir. Biz, yarışa katılan otomobillere bir müze küratörü titizliği ile yaklaşıyoruz.”
Chopard Sponsorluğu Sanat Yapmış
Mille Miglia’da çok sayıda sponsor var. En çok söz edilmesi gereken Chopard, 1988 yılından beri Mille Miglia yarışının resmî saat (zaman tutma) sponsoru . Chopard’ın eş başkanı Karl Friedrich Scheufele (*), hem saat koleksiyoncusu hem de klasik otomobil tutkunuymuş. Kendisi her yıl Mille Miglia’ya bizzat katılır, genellikle eşiyle birlikte klasik bir otomobil sürermiş. Bu sponsorluk sadece kurumsal değil, kişisel bir tutkudan da besleniyormuş.
Scheufele, 1955 model kırmızı Mercedes-Benz 300 SL ile sık sık yarışa katılıyor. Hatta ilk kez 1989’da Mille Miglia’ya efsanevi pilot Jacky Ickx ile birlikte katılmış ve yıllar boyunca onunla yan yana direksiyonun başına oturmuş. Bugün ise kızıyla yarışa devam ediyor. Bu da sponsorluk ilişkisinin bir reklam anlaşmasının çok ötesinde, kuşaktan kuşağa geçen gerçek bir tutku olduğunu gösteriyor.
Yarış boyunca tüm zaman ölçümleri, Chopard sistemleriyle yapılıyor. Bu iş birliği 37 yıldır kesintisiz sürüyor ve klasik otomobil dünyasında en uzun soluklu sponsorluklardan biri olmuş. Chopard her yıl, Mille Miglia’ya özel sınırlı sayıda üretilen saat serilerini ve daha birçok cicileri start esnasında sergiler; seyri bile hoş…
Saatler, kadranda Mille Miglia logosu, otomobil lastiği desenli kayışlar, kronometre gibi yarış odaklı özellikler, start/stop butonları, yakıt göstergeleri gibi yarış ruhunu yansıtan göstergelerle bezenmişler… Yani “gentleman driver” ruhunu bileğe taşıyan birer koleksiyon parçası haline gelmişler.
Ama bilirsiniz hiçbir marka sahibi işine yaramayacak yani markası ile uyuşmayan ve bir şekilde markasını yüceltmeyen sponsorluklara kuruş para vermez, işi biliyorsa tabii!
Mille Miglia: Zaman, tarih, tutku ve mekanik ustalık demek.
Chopard: El işçiliği, teknik hassasiyet, lüks ve zarafet demek. Bu değerlerin örtüşmesi, iş birliğini pazarlama açısından otantik ve anlamlı kılıyor. Patronun hobisi olması ve şahsen yarışın tadını çıkarması da cabası ????.
Chopard saatlerin bu serisi, ben oradaydım, Mille Miglia yarış dünyasında, klasik tutkunuyum, demenin, sessiz ama zarif bir yolu olmuş. Bu saatler yarışın hatırası olarak kişisel değeri çok yüksek koleksiyon parçaları haline gelmiş.
Yazımın başında belirttiğim gibi yoldaşım Durgut Berberoğlu ile beraber yarış havasını aldık, öğreneceğimizi öğrendik, sefamızı sürdük; 2007 Model Alfa Romeo Breira cabriolet ile çevrenin keyfini çıkardık, güzeldi.
Ne öğrendim:
İtalya turizm açısından örnek alınması gereken bir ülke, hangi açıdan derseniz; günlük hayatın yaşandığı küçük şehirlerin aslında bölgedeki birçok ülkede benzerlerinin bulunmasına rağmen çok başarılı tezgahlanmasıdır. Sanki ülkenin tamamı turistik bir aktivitedir, müzedir.
Tüm eserlere sahip çıkılmış ve tartışmasız hikayelerle bezenmiştir.
Tarih ve sanat turistlere cazip gelecek şekilde organize edilmiştir.
İtalya sanki Almanya gibi tertip düzene kavuşmuş, temiz; ama Venedik kokuyor.
Turizme karşı çıkış bile turistleri cezbedecek bir olaydır.
Turist kazıklanabilir ama üzülmez… gibi
Turizmden çok para kazandıkları bir gerçek, buna bizim de ihtiyacımız var. Fakat hep hasılat hesaplanıyor, kar var mı, nerede, ekonomiye tekrar nasıl kazandırılıyor? Sosyal fayda ve zarar nedir? İşte bu ve benzer sorular sorulup cevapların ne olması gerektiği tespit olunsa ve yerel halk ve işletmelerle iş birliği ile tespit edilip uygulanacak bir stratejimiz olsa, yerel de uygulansa iyi olurdu, değil mi?
(*) https://tr.wikipedia.org/wiki/Karl-Friedrich_Scheufele
Murat Ülker yazdı: İhtiyarlamak nasıl oluyor? Yaşlanırken kazandıklarımız ve tevekkül
Murat Ülker yazdı: Boykot ama kimi ve nasıl?
Murat Ülker yazdı: İlk yaradılış evrim mi devrim mi?
Murat Ülker milyonlarca insanın hayatını değiştiren yöntemi anlattı: ‘Bırak Yapsınlar’ teorisi
Murat Ülker sordu Salih Tuğ yanıtladı: İşte ünlü profesör hakkında hiç bilinmeyenler