Kupür' davasında çarpıcı savunma: Üstlerime iftira atsam bugün mesleğimde olacaktım
İzmir'de, gazete kupürü delil kabul edilerek usulsüz dinleme iddiasıyla düzenlenen operasyonla ilgili davaya devam edildi.
Kendisine ait olmayan çalışmalardan suçlandığını söyleyen komiser Kürşat Şenol Yılmaz, emniyette müfettişlere ifade verirken üstleriyle ilgili sorular sorulduğunu, kendisinin de herhangi bir usulsüz talimat almadığını söylediğini belirterek, “Ben o gün üstlerime iftira atsaydım, bugün mesleğimde olacaktım. Ben, bana ait olmayan çalışmalar nedeniyle meslekten ihraç edildim.” dedi.
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tamamı tutuksuz yargılanan 26 emniyet mensubundan 11'iyle avukatlar hazır bulundu. Duruşmanın öğleden sonraki bölümüne polislerin savunmalarıyla devam edildi. Yargılanan polis memurlarından İsmail Şahin, yasa dışı hiçbir dinleme yapmadıklarını, her işlemi kanunlar çerçevesinde yaptıklarını belirterek hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Polis memuru Şahin'in avukatı Mehmet Şener Özterzi, polisleri suçlamak için şikayetçi üretilmeye çalışıldığını, başka dosyalarda yargılananların tek tek arandığını, HSYK Başmüfettişliği'nin görevli olmadığı halde bu dosyaya dahil olduğunu belirtti. Özterzi, “Mahkeme izni olmadan birileri dinlenir, o tape elde olur, onunla şantaj yapılır, güya var olan örgütün üyeleriyle konuşur, o zaman deriz ki boynumuz kanunlar karşısında kıldan incedir. Sırf büyükler rahatlasın diye dava açılmaz. Bu ne tesadüftür ki her üç soruşturma da aynı savcı ve aynı hakime düşmüştür. Aynı dairede 200 kişi çalışırken karşınıza ısrarla 30 tane aynı adamı getirerek ayrımcılık yapılıyor. Emniyet genel müdür yardımcısının oğlu da aynı dairede çalışıyor. Müvekkilimin iki imzası var, bu kişinin oğlunun 20 imzası var. Kayırmacılık var.” diye konuştu.
‘2010'DA GÖREVE BAŞLADIM, 2009 YILINDAN SUÇLANIYORUM'
Komiser Kürşat Şenol Yılmaz, “2010'da Organize Bürosu'nda göreve başladım ama görev yapmadığım 2009 yılından suçlanıyorum. Bu mümkün değil.” diyerek suçlamaları reddetti. Komiser Mustafa Edip Çakmak ise ömrünü illegal örgütlerle mücadeleye adayan emniyet mensuplarının, sanık sandalyesine oturduğunu söyledi. Çakmak, “Çalıştığım süre içinde, konusu suç teşkil eden bir emir verilmedi. Hakkımızda olmayan şey varmış gibi gösterilmiştir. Aynı işi yapanlardan bazıları meslekten ihraç edilirken bazıları hâlâ görev yapmaktadır.” ifadelerini kullandı.