Trikoda markalaşmak için tasarım şart

Önder Özkan, trikoyu farklı şekilde yorumlayan nadir tasarımcılardan. Onun böylesi emek isteyen bir alanda ısrarla ve sabırla çalışması takdire şayan. Özkan ile trikonun modada yıldızının yeniden parlayışını konuştuk.

Moda dünyasının birçok değişeni arasında kendi yerini koruyanları da vardır. Trikolar bu anlamda değişime adapte olan ve modayı hâlâ domine edebilen bir yapıya sahip. 80'lerde trikotaj atölyeleri sarmıştı her yeri. Triko adeta bir kumaş gibi olmuş; yelek, ceket, etek her parçaya trikodan çözümler üretiliyordu. 90'larda da uzun hırkalar, triko takımlar pop sanatçılarının da vesilesiyle yine modaya öncülük etti. Bugün ise teknolojinin ve tasarımın öncülüğünde eski günlerinden yer yer daha lüks bir biçimde görüyoruz trikoları. Geçmiş yıllardan farklı olan şeylerden biri trikolarıyla ünlü bir ülke olarak markalaşma sürecinde global ve Avrupalı markaların çok gerisinde kalışımız. Geçtiğimiz sezon triko ağırlıklı İtalyan kadın giyim markasının lansmanına gittiğimde neden birçok doneye sahipken triko bilgimizi bir markaya dönüştüremeyişimiz beni düşündürdü. Zira 100 yıllık markalarımız ya yaşlı teyze markası oldu ya da satıldı ve triko odağından uzaklaştı. Nedeni çok basit. Zira ne markaya ne de tasarıma yatırım yaptık ülke olarak.

İşte bu zorlu ortamda bence çok değerli işler yapanlar da var. Önder Özkan'ın hazırladığı triko ağırlıklı tasarımlar bunların başında geliyor. Geçtiğimiz yaz için hazırladığı triko koleksiyon, MBFWİ'de gördüğüm en tutarlı çalışmalardan biriydi. Zira birçok tasarımcı güzel fikirler üretse de koleksiyon hazırlama kültürünü hâlâ benimseyemedi. Önder Özkan, 2015 yaz koleksiyonunda file detaylarıyla tam bir Akdenizli sunum yaparken, fermuarlar lastik detaylarıyla trikoya hem çok genç hem de çok sportif bir ruh aşılamıştı. Bunun sunumunu yaparken toplumun her kesimine yer ayırmıştı. Moda haftasında ilk defa başında örtü olan bir look görmüştük mesela. Bu kış için hazırladığı siyah-beyaz ve kırmızı ağırlıklı triko koleksiyonda ise şifonlar tafta geçişlerle trikonun da ne kadar elegan olabileceğinin en güzel örnekleriydi.

Triko, davette de giyilir

Triko için ciddi emek harcayan Önder Özkan, birçok önemli Türk ve Avrupalı markaya koleksiyon danışmanlığı yapıyor. Trikonun yanında denim konusunda da oldukça bilgili olan tasarımcı, son koleksiyonunda sıra dışı boyanmış denimlerle özgün trikolarını eşleştirmiş. Ortaya genç, konforlu, enerjik ve şehirli bir kadın tarzı çıkarmış. Şifonlar ve taftalarla iç içe geçen trikolar ise kafamızdaki trikonun kullanım alanına bambaşka bir yer açmış. Dünya modasında da trikolar, davette ve özel günlerde kullanılan özel bir yere oturmuş durumda. Bunu ülkemizde Önder Özkan koleksiyonunda görmek mümkün. Trikonun son yıllarda neden bu kadar öne çıktığı ve lüks giyim pazarında sevildiğini sordum Özkan'a. Tasarımcı, trikonun kullanım konforunun yeniden keşfedildiğini ve bunun tasarımcıların elinden geçerek elegan bir havaya büründüğünü söylüyor. Ayrıca insanlar bazen tüm gün dışarıda olabilir, yer yer caddede yer yer bir kapalı alanda bulununca üzerindeki kalın mantolarını ellerinde taşımak yerine trikoları tercih ediyor. Ayrıca trendlerden biri de yazın triko giymek. Türkiye'de henüz çok yeni olan yazlık triko kavramı ise Önder Özkan'ın kendine görev edindiği bir alan.

Faruk Saraç'ta eğitim

Önder Özkan ile yaptığımız görüşmede artık sadece bir moda tasarımcısı değil, aynı zamanda bu alanda bir eğitmen olduğunu da öğrendim. Genç yaşına rağmen 15 yıllık bir deneyime sahip. Central Saint Martins ve London College of Fashion gibi prestijli moda okullarında yetişmiş bir tasarımcı. Bursa'daki Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksek Okulu'nda marka yönetimi ve moda tasarımı dersleri veriyor.

Denim, gözünü kararttı!

Denimde son zamanlarda öne çıkan bir renk siyah. 90'larda oldukça popüler olan siyah denimler yeniden vitrine çıkıyor. Siyah denimlere Loft bu kış fazlasıyla yer veriyor. Denime karizma ve asi bir ruh katan siyah tonlar; beyazlar, gümüş tonlar ve koyu pastel tonlarla harmanlanmış. Asi havaya slogan sweatshirtler de eşlik ediyor. Ve tabii denimlerin bu kışın yakın dostu trikolar bu asi havayı biraz dağıtıyor. Loft'un denim koleksiyonuna yeni kuşak gençlerin aktivist ruhu öncülük ediyor. İdealist yenilikçi fikirlerin peşinden koşan gençlerden ilham alan Loft koleksiyonunda el yapımı detaylar, yer yer over size formlar, dekoratif süsler ve vintage bir soluk da yer alıyor. Ben kürk detayları ve pırıltılı dokuları çok yakıştırdım. Ayrıca denimlerin dokuları da oldukça konforlu. Bu arada erkek giyimde oldukça hoş bir koleksiyon olduğunu da eklemek lazım.