CHP Antalya İl Örgütü’nden Canan Kaftancıoğlu’na takviye

CHP İstanbul İl Örgütü, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na karşın hapis cezası ve siyasi yasak kararına tepki göstererek, “Bizler, Canan Kaftancıoğlu’nun yol arkadaşları olarak hukuksuz tüm kararları tanımadığımız gibi bu kararı da tanımayacağız” denildi.

CHP Antalya İl Örgütü, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezası ve siyasi yasaklanmış kararına karşı çıktı.

Antalya İl Örgütü’nün önünde yapılan açıklamayı İl Başkanı Nuri Cengiz okudu.

Cengiz açıklamasında, “Yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’nun uğradığı hukuksuzluk ortadan kalkıncaya değin, adalet tekrar tesis edilene değin durmayacağız, susmayacağız. Zulmün, zorbalığın hesabı soruluncaya kadar tüm demokratik direncimiz ve gücümüzle bu haksızlığın aleyhinde dimdik duracağız” ifadelerini kullandı.

Cengiz, şunları söyledi: “Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe 21 Mayıs’ta İstanbul’dan Maltepe’den, Sayın Genel Başkanımızın 25 günlük tarihi hak, hukuk, adalet yürüyüşünü noktaladığı o meydandan daima birlikte tek yürek tek ses olarak ‘dur’ diyeceğiz. İstanbul’dan yükselen enerjik sesimizle ucube Saray rejiminin ülkemizi uçuruma sürükleyen yönetim anlayışına ‘dur’ diyeceğiz.”

“KARAR HUKUKSUZDUR”

Nuri Cengiz’in açıklamaları şöyle:

“Ülkemiz, hukuk ve adaletin katledildiği karanlık, despotik bir dönemden geçiyor.

Tek adam rejimi tarafından yaratılan bu karanlık dönemde, İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na, Yargıtay göre bahşedilen onama kararı, bununla birlikte Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve en esas Anayasal adalet ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığının kanıtıdır.

Saray rejimi İstanbul ilk olarak edinmek üzere, kaybettiği belediyelerin halen hazımsızlığını yaşıyor. Bu hazımsızlığın, yerel seçimlerden sonradan, iktidarını kaybedeceği korkusuna dönüştüğünü görüyoruz, yaşıyoruz. Saray rejimi, iktidarını kaybedeceği korkusuyla toplumun her kesimindeki despotik baskılarını giderek artırıyor.

Ancak korkunun ecele çaresi yok. Çare millettir, demokrasidir, sandıktır.

Ekonomiden dış politikaya, her alanda ülkemizi idareli ve siyasi uçuruma sürükleyen, halkla dalga geçen, gündelik popülist politikalarla varlığını çaresizce sürdürmeye çalışan Saray rejiminin iktidarını kaybetme korkusu, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na bahşedilen canice ve siyaset yapma yasağı ile gövde buldu. O nedenle yasaların, bilimin, sanatın, insan haklarının rafa kaldırıldığı bu karanlık ortamda, 2019 yılındaki Ağır Suç Oluşturan Mahkemesi kararına nasıl şaşırmadıysak, Yargıtay kararına da şaşırmadık.

Çünkü biliyoruz fakat, kamuoyu vicdanını yaralayan ve adalete olan güveni bir defa daha sorgulatan bu kararın kaynağı hukuk değil ucube Saray rejimidir. Ülkemizde hukuk vesayet altındadır. Adalet değil edilmiş, Anayasa rafa kaldırılmıştır. İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu hakkında bahşedilen karar da, hukuk ve adalete kadar yok, Sarayın vesayetçi rejiminin diliyle yazılmıştır. Bu karar, hukuksuz bir karardır. Ahali adına verilmeyen bu karar, vicdan sahibi bütün kalplerde hükümsüz olacaktır. Bu hukuksuzluğun muhatabı sadece Canan Kaftancıoğlu değil, tüm Türkiye’dir.

Biz Cumhuriyet Irk Partisi ailesi olarak kökeni Kuvayı Milliye’ye dayanan büyük bir davanın evlatlarıyız. Bizim davamız demokrasi davasıdır; bizim davamız yargı, hukuk ve yargı davasıdır; bizim davamız açlığa, yoksulluğa, haksızlığa karşısında olanların davasıdır. böylece mücadelemiz bu ülkeyi aydınlığa sonuç mücadelesidir. Mücadelemiz haktan, hukuktan, adaletten yana olanların mücadelesidir.

Biz onlar gibi “mağdur edebiyatı” yapmayacağız, mağrur duruşumuzu, onurlu duruşumuzu ardına kadar sürdüreceğiz. Her türlü hukuksuzluğun karşı durduğumuz gibi, bunun karşı da dimdik duracağız. Bizler, Canan Kaftancıoğlu’nun yol arkadaşları olarak hukuksuz tüm kararları tanımadığımız gibi bu kararı da tanımayacağız.

Yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’nun uğradığı hukuksuzluk ortadan kalkıncaya değin, yargı bitmiş tesis edilene dek durmayacağız, susmayacağız. Zulmün, zorbalığın hesabı soruluncaya değin tüm demokratik direncimiz ve gücümüzle bu haksızlığın karşı dimdik duracağız.

Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe 21 Mayıs’ta İstanbul’dan Maltepe’den, Sayın Genel Başkanımızın 25 günlük tarihi hak, hukuk, adalet yürüyüşünü noktaladığı o meydandan daima birlikte tek yürek tek ses olarak “dur” diyeceğiz. İstanbul’dan yükselen zinde sesimizle ucube Saray rejiminin ülkemizi uçuruma sürükleyen yönetim anlayışına “dur” diyeceğiz.

Sayın Genel Başkanımızın dediği gibi… Hiç endişe etmeyin, zalimin zulmü karşısında asla geri adım atmayacağız. Yüreğimizle, aklımızla, mantığımızla ve halka duyduğumuz sevgiyle yolumuza devam edeceğiz. Hak bu ülkeye ya gelecek ya gelecek! Canan yüreklidir, Canan cesurdur, Canan bizimdir Canan Türkiye’dir…”