Antalya’da SOL Partili kadınlardan Danıştay’daki İstanbul Sözleşmesi davasına çağrı
Antalya’da SOL Partili kadınlar, yarın Danıştay’da görülecek İstanbul Sözleşmesi davası için çağrı yaptı. Açıklamada konuşan SOL Parti Antalya İl Başkanı Aysel Aydınlatılmış, “Yıllar boyu ördüğümüz mücadeleler ile kazandığımız haklarımızdan hukuksuz bir gece yarısı kararı ile vazgeçeceğimiz sanılmasın” dedi.
BirGün ANTALYA
Antalya’da SOL Partili Kadınlar, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine aleyhinde açılan davanın 7 Haziran’daki duruşması için çağrıda bulundu.
SOL Parti Antalya İl Başkanlığı binasında buluşan kadınlar, davanın SOL Parti tarafından açıldığını ve duruşmasının 7 Haziran Salı günü saat 9.00’da Danıştay’da görüleceğini hatırlatarak, İstanbul Sözleşmesi’ne bir lahza önce geri dönülmesi gerektiğini belirtti.
Kadınlar adına SOL Parti İl Başkanı Aysel Kültürlü kadar okunan açıklamada şunlar kaydedildi:
7 Haziran Salı Saat 9.00’da İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline aleyhinde SOL Parti’nin açtığı dava için Danıştay’dayız.
Kadına yönelik şiddetin, bayan cinayetlerinin gün be gün arttığı bir süreçte İstanbul Sözleşmesi bir an önce her yerde imzalanmalıdır. İstanbul Sözleşmesi, yıllar boyu ördüğümüz mücadeleler ile kazandığımız en esas yasal haklarımızın ifadesidir: kadınlara karşın şiddeti toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamında ele alan ve insan hakkı ihlali olarak düzenleyen, kamusal ve konut içi güçlü olarak mücadeleyi öngören, kadına yönelik şiddetin önlenmesinin devlet politikası haline getirilmesini gerekli kılan bir sözleşmedir. İstanbul Sözleşmesi, kadınların şiddete karşı bütünlüklü bir yaklaşımla desteklenmesini ve yanı sıra şiddetin önlenebilirliğini vurgular.
AKP iktidarı, sözleşmeden ayrılarak kadınları ve tüm baskı mağdurlarını umursamadığını, korumayacağını ve hatta faillerini engellemeyeceğini resmi olarak açıklamıştır. İstanbul Sözleşmesinden ayrılmak, kadınlara ve LGBTİ+’lere karşın şiddetin, cinayetlerin faillerini aklayan, meşru ve hatta mağdur bildiren; bedenlerimiz üzerinde deha söz hakkı tanımayan iktidarın, şiddettin ve kadın cinayetlerinin artmasına neden olan politikalarına devam edeceğini ve dahi bunların önündeki engelleri kaldırarak faillere her türlü imkânı sağlayacağı yönündeki irade beyanıdır! Sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde deha uyarınca uygulanmaması nedeniyle şiddete uğrayan, öldürülen kadınların yaşamı bundan böyle daha fazla tehdit altındadır.
Yıllar boyu ördüğümüz mücadeleler ile kazandığımız haklarımızdan hukuksuz bir gece yarısı kararı ile vazgeçeceğimiz sanılmasın.
Sözleşmeden ayrılmanın hukuksuzluğu bir yandan, tartışmanın bunun çok ötesinde olduğunu biliyoruz. Siyasal İslamcı AKP iktidarı, yaratmak istediği toplumsal dönüşümü kadınların hayatlarına, haklarına ve hatta varlıklarına saldırı temeline oturttu. Hayatlarımızı kuşatan, kadınlara evin, ailenin dışarıya bir hayat tanımayan, fıtratlı – fetvalı açıklamaları ile kadını değil sayan AKP iktidarı her gün bir hakkımıza saldırıyor. Kadınları eşit yargı sahibi yurttaşlar olarak kâğıt üstünde bile olsa tanıyan yasalara tahammülleri yok.
Hayatlarımızı karartan bu gerici karanlığa da bizim tahammülümüz kalmadı!
AKP’nin gerici politikaları, eğitim sisteminden yasalara değin attığı bütün adımlar nihayetinde kurulan tek adam rejimine dışarı giden yolda yükselen direniş dalgası laiklik, aydınlanma ve özgür talepleri ile gelişirken kadınların hayat mücadelesi ile buluştu. Bu buluşma, siyasal islamcı iktidarın Türkiye’de yaratmak istediği karanlık dönüşüme karşı direniş barikatıydı. Kaçınılmaz olarak bu barikatın en çok saldırıya uğrayan ve hayati bir direniş gerçekleştiren unsuru kadınlar oldu.
Karşımızda gericilik ile uğraş var! Bu mücadele, kazandığımız haklarımızın savunusuyla birlikte başlıca olarak toplumun tüm dokularına işleyen karanlığa aleyhinde denklik, serbest ve laiklik için mücadeledir.
Milyonların bundan böyle sırtında istemediği iktidar köşeye sıkıştıkça saldırganlaşıyor. Kadınlardan korkuyorlar, yıllardır kadın katillerinin, istismarcıların, tecavüzcülerin önüne kuramadıkları, kurmadıkları barikatları kadınların önüne kuruyorlar. Ama bizler defalarca söyledik yine söylüyoruz: İstanbul sözleşmesi bizimdir, İstanbul sözleşmesi tüm kadınlarındır, vazgeçmiyoruz! Tüm kadınları yaşamlarımızı maksat bölge bu hücum aleyhinde İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz.
7 Haziran Salı Saat 9.00’da İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline karşı SOL Parti’nin açtığı dava için Danıştay’dayız.
Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun