13 dakikada dünyanın kaderi değişebilirdi
Hitler'e Suikast, Nazi liderini tek başına öldürmeye çalışan Georg Elser'in hayatını anlatıyor. Suikast başarısız oldu ama bugün Elser kahraman. Peki, gerçek Elser kimdi ve planı neydi?
Sadece 13 dakika... Georg Elser'in şayet 13 dakikası daha olsaydı bugün dünya başka olurdu. Milyonlarca insan yaşıyor olacağı gibi sınırlar farklı olurdu, dert edindiğimiz konular farklı… Ancak öyle olmadı. Hitler'e düzenlenen suikast başarısız oldu ve dünya bugünkü rengini aldı.
Tarihin seyrini değiştirmeye aday karakterin hikâyesi şöyle: Elser, Hermaringen doğumlu bir marangoz. Ahşap İşçileri Sendikası üyesi, Alman Komünist Partisi'ne gönül veren bir emekçi. Nazilerin iktidara gelişinden sonra halkın yaşadığı yoksulluğa tanıklık etmiş, Hitler başta olmak üzere A takımını öldürmeye karar vermiş bir devrimci. Bunun için bir suikast planı düzenledi. Plan şu: “Hitler'in her yıl düzenli olarak taraftarlarına seslendiği Bürgerbräukeller Birahanesi'ni konuşma anında havaya uçurup sorunu kökünden kazımak.” Münih'e gidip saha taraması yapan Elser, kasabasına döndüğü vakitlerde aldığı Yahudi mahallesinin yağmalandığı haberi planı hayata geçirmesi için tetikleyici güç oldu. Elser, o vakit Waldenmaier silah fabrikasında çalışıyordu. Planı için gerekli bombayı kendi üretme düşüncesindeydi. Tesiri yüksek, deprem etkisi oluşturacak bir bomba… Bunun için fabrikadan her gün avuç avuç barut getirip evinde sakladı. Bomba için yeterli barutu toplamak neredeyse bir yılını aldı. Fabrikada arkadaşlarından öğrenmişti güçlü patlayıcının nasıl yapılacağını. Bu öğrendiklerini uyguluyordu evde. Bir keresinde gizlice kuş uçmaz kervan geçmez bir yere gidip fünyeyle patlama deneyleri yapmışlığı bile var.
Hitler, Bürgerbräukeller Birahanesi'nde kitlelere sesleniyor.
Yıl: 1939. Aylardan ağustos… Yaptığı onlarca deneyle bombanın etkisini artıran gözü kara aktivist, birkaç gün Bürgerbräukeller Birahanesi'nde keşif yaptı. Hitler'in konuşma yapacağı yeri mühendis edasıyla inceledi, uygun planı oluşturdu. 1-2 Kasım geceleri çantasının içine saklayarak içeri soktuğu bombasını birahanenin sütunlarından birine yerleştirdi. 4-5 Kasım gecesi bombanın saatini ayarladı. Nazi askerlerinin Polonya'yı işgalinden iki ay sonrasında yani 7 Kasım‘da son kontrolleri yapıp beklemeye koyuldu.
Hitler'in 8 Kasım konuşmasının 20.30'da başlayıp iki saat sonra tamamlanması beklendiği için Elser bombayı 21.20'de patlamak üzere ayarlamıştı. İşte o can alıcı plan o gün işlemedi. Hitler, sisli hava nedeniyle mekândan erken ayrılmak istediği konuşmasını yarım saat erkene aldı. Uzun konuşmayı seven adam o gün bir saati yeterli buldu, bombanın patlamasından 13 dakika önce Joseph Goebbels, Heinrich Himmler, Rudolf Hess gibi önde gelen faşist liderlerin bulunduğu adamlarıyla birahaneyi terk etti. 21.20'de gerçekleşen patlamanın ardından Bürgerbräukeller, bütünüyle yerle bir oldu. 8 kişi öldü, 62 kişi yaralandı. Ama…
Patlamadan sonra...
Elser, o gece İsviçre sınırını geçmek üzereyken dedektifler ve Gestapo yöneticisi Heinrich Müller tarafından yakalanıp gözaltına alındı, günlerce sorgulandı, ağır işkencelere maruz kaldı. Hakkında hiçbir yargılama kararı olmaksızın özel mahkûm statüsünde beş yıl tutuklu kaldı, üzerinde tıbbi deneyler de yapıldı. Tek kişilik hücreye mahkûm edildi, toplama kampında çalıştırıldı ve nice işkence… Alman ordularının ağır bir yenilgiye uğrayarak geri çekilmeye başladığı 1945 yılının Nisan ayında (savaşın bitmesine bir ay kala) Dachau toplama kampında Hitler'in özel emriyle vurularak öldürüldü. Bedeni toprağa düştüğünde 42 yaşındaydı.
Önce hain sonra kahraman
Elser, suikast düzenlediği dönemde ‘vatan haini' olarak görülüp öldürülmüştü. Almanya'nın üzerindeki kara bulutlar dağıldıktan çok sonra ‘kahraman' olarak anılmaya başlandı. Sonradan adı sokaklara verildi, heykeller dikildi, romanlar yazıldı. Türkçeye kazandırılan roman Helmut Ortner'in Suikastçı'sı (Hitler'i tek başına öldürmek isteyen adam: Georg Elser)… Elser'i Hitler'in ‘gerçek zıttı' olarak tanımlayan İngiliz edebiyat tarihçisi Joseph Stern gibi halkçı-devrimci bir karakter portresi çiziliyor.
Elser'i ölümsüz kılan en önemli eser, suikastı yaptığı şehirde yapılan özgün heykel. Çok değil, dört yıl önce açılışı yapıldı. Faşizme karşı tek başına bir bayrağa dönüşen Elser için ülkede 200 bin Euro ödüllü büyük bir yarışma düzenlendi. Yarışmaya 207 eser başvurdu, Yeni Güzel Sanatlar Derneği Başkanı Leonie Baumann başkanlığındaki jüri, Berlin'li sanatçı Ulrich Klages'in yapıtını ödüle değer gördü. Eser, bizim devlet dairelerindeki gibi soğuk, taş heykellerden değil. Olabildiğince estetik ve derin anlamlara sahip. Elser'in profili formunda olan heykel 17 metrelik boyuyla ağaçların üzerinden Hitler'in çalışma mekânı olan Alman Şansölyesi'ne bakıyor. Heykel'in yükseldiği kaldırımda ise Elser'den alıntı cümleler yer alıyor. Floresan aydınlatmasıyla bu cümleler tıpkı heykel gibi gece de görülüyor.
Merkezde insan hikâyesi var
‘Çöküş' ile sinema tarihine özgün bir Hitler filmi sunan Oliver Hirschbiegel, ‘Hitler'e Suikast' filmiyle yine bizi aynı döneme götürüyor. Tarihin en ünlü direnişçilerinden Georg Elser'in suikasta hazırlık sürecinden işkence gördüğü günlere biyografik bir hikâye... Başrol oyuncuları Christian Friedel, Katharina Schüttler, Burghart Klaußner. Özellikle Christian Friedel, Elser'in iç dünyasını başarılı bir şekilde yansıtıyor. İzlenen sadece önem arz eden bir dönem filmi değil, aynı zamanda güçlü bir insan hikâyesi.
