Abdülhamid'in hastaneleri
Sultan II. Abdülhamid'in icraatları arasında sağlık alanında yaptığı büyük yenilikler dikkat çekiyor. Padişah, izlediği politikayla ülkenin dört bir tarafına şifa götürürken, anlaşılan o ki devletin de ömrünü uzatmış.
33. Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid Hân, şahsiyeti ve idarî; tarzıyla bugün de sıcak tartışmaların merkezinde. İmparatorluğun son kudretli hükümdarı, kendi devrinde (1876-1909) yaptığı siyasî; icraatları ve neticesinde gelişen teşkilatlanma hareketiyle, bugüne dek yüzlerce araştırma ve akademik çalışmaya kaynaklık etti. Muhtemelen, gelecek dönemlerin de gözde çalışma mevzularından biri olacak. Sultan II. Abdülhamid'in muktedir olduğu devir, bugünün Türkiye'si için de önemli bir zaman dilimini teşkil ediyor. Zira Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran neslin içinde yetiştiği maarif, sağlık, iktisat, sanayi, ticaret alanı bu dönemde şekillenmiş ve padişah, hemen hemen tüm idarî; mecrada yaptığı değişikliklerle devrine imzasını atmıştı. Yakın dönemde tamamlanan çalışmalardan biri de Son İmparator'un sağlık adına yaptığı faaliyetleri konu ediniyor. “II. Abdülhamid Devri'nde Kurulan ve Geliştirilen Hastaneler” başlıklı çalışma, XIX. asrın sonu ve geçtiğimiz yüzyıl içinde gerçekleştirilen sağlık reformlarını ele alıyor. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nden yararlanılarak bir araya getirilen evraklara şahsî; koleksiyonlardan fotoğraf ve kartpostallar da eklenmiş. Bir tarafı Türkçe bir tarafı İngilizce sayfalarda gezinmek o günün ‘muasır medeniyet' anlayışını okuyabilmeyi mümkün kılıyor.
Çalkantılar içinde sığınılacak liman
Devlet-i Âliye'nin siyasî; çalkantılarla mücadele ettiği XIX. asrın son çeyreği, devletin değişen uluslararası şartlara intibak etmeye çalıştığı, dahilî; ve haricî; tehditlere karşı savunmaya geçtiği bir dönem olmuştu. Balkanlar'da yaşanan isyanlar, kuzeyde Rusların ilhak haketleri akabinde Osmanlı Devleti sınırlarını müdafaa etmekte güçlük çekiyordu. Savaş ve başkaldırılarla yurdundan edilen Müslüman nüfus güvenilecek bir liman olarak imparatorluğun merkez vilayetlerini ve Anadolu'yu görüyordu. Yaşanan savaşlarda yaralananların tedavisi, kaybedilen topraklardan alınan göçler ve bunun neticesinde gelişen salgın hastalıklarla mücadele, devletin bu alandaki ihtiyacını da orta koydu. Sultan, seleflerinden kalan borçlar karşısında hayli güçlük çekse de ülkenin dört bir tarafında artan sağlık ihtiyacını karşılamak ve sağlık kurumlarını yenilemek adına birçok projeyi hayata geçirdi. Birçok yerde yeni hastaneler, tıp mektepleri, muayenehane, bakımevleri, kadın hastanesi, çocuk hastanesi, bimarhane, karantina ve laboratuvarlar kuruldu. Abdülhamid Han, aynı zamanda bunları tek tek kayıt altına aldırtıyordu. Yıldız Sarayı fotoğrafçıları olan Ermeni Abdullah Biraderler, ülkenin dört bir yanında açılışı yapılan sağlık müesseselerinin fotoğrafını çekerek bugünlere ulaştırdı.
Mimar Kemaleddin tarafından çizilen ve Sultan'ın Berlin'de yaptırmak istediği Hamidiye Camii projesi.
Yaralılara tahsis edilen saray
Dört yıllık bir arşiv taramasından sonra kitap haline getirilen çalışmada Nil Sarı, Ahmet Zeki İzgöer ve Ramazan Tuğ'un imzası bulunuyor. Kitap, sunuş kısmında izah edildiği gibi her biri bir doktora tezine konu olabilecek ana başlıklardan meydana gelmiş. Bu geniş başlıklarda ele alınan konu nispeten dağınıklık arz etse de Osmanlı devrinde sağlık mevzuu üzerine alâka duyanlar için de bir bibliyografya sunuyor. İngilizce ve Türkçe olarak izah edilen metin ve görsellerle hacimli bir çalışma ortaya çıkmış. Zengin görseller bundan bir asır evvel sağlık alanında yapılan icraatlara daha yakından şahitlik etmemizi sağlıyor. İlk bakışta göze çarpan, yeni teşekkül etmiş binaların ülkenin dört bir yanına serpiştirilip, unsur, mezhep, coğrafya gibi ayrımlara girilmemiş olması. Yine payitahtın sağlık hizmeti verirken Hıristiyan, Yahudi, Müslüman ayrımı yapmadığı sultanın farklı dinden cemaatlere yaptığı ihsanlardan anlaşılıyor. Savaş malulleri arasında da ayrım olmadığı hatta Beylerbeyi Sarayı'nın bir süre Hilal-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti için hasta bakım ve ilaç deposu olarak kullanıldığı da kayıtlarda yer alan bilgilerden. Bununla birlikte bitirilmiş ve gelecekte yapılması düşünülen sağlık müesseselerinin projeleri de yer alıyor kitapta. Abdülhamid'in Cihan Harbi evvelinde yakın münasebet kurduğu Almanya'nın başkenti Berlin'de yaptıracağı Berlin Hamidiye Hastanesi'nin projesini görebilmek mümkün. Devletin askerî; teşkilatlanma üzerinden modernleşmesi, askerî; hastanelerin ülkenin her tarafına yayılmasıyla izah edilebilir. İhtisas hastanelerinin kurulmuş olması ve bu kurumlarda istihdam edilen doktor, kimyager, bakıcı, hemşirelerin çalışma koşullarını görebilmek, dönemin sağlık şartlarındaki gelişmeleri öğrenebilmek adına önemli. Hatta hastaların ameliyat öncesi ve sonrasında çekilen fotoğraflarla kayıt altına alınırken gelişen teknolojinin sağlık alanına tatbik edildiğini de gösteriyor.
Abdülhamid'in tesis ettirdiği Kadın Hastalıkları Hastanesi.
KİTAP: EVYAP sponsorluğunda çıkan II. Abdülhamid Devri'nde Kurulan ve Geliştirilen Hastaneler kitabı