Aylan'dan önce Aylan'dan sonra
Yunanistan'ın Kos Adası'na gitmek üzere bindikleri botun batmasıyla can veren 3 yaşındaki Suriyeli Aylan'ın yürekleri burkan fotoğrafı, göçmen dramına artık çözüm bulunması için vicdanları harekete geçirdi. Avrupa'yı sarsan fotoğrafın Avrupalı liderlerin üzerindeki kamuoyu baskısını artırabileceği belirtiliyor.
Suriyeli 3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin Bodrum'da kıyıya vuran cansız bedeni aylardır mümkün olan en az sayıda mülteci almak için direnen Avrupa'yı ayağa kaldırdı. Kırmızı tişörtü, lacivert kısa pantolonu ve spor ayakkabıları ile ilk bakışta kumsalda oynayan çocukları akla getiren Aylan ve 5 yaşındaki abisi Galip'in gülen fotoğrafları hem Avrupa basınında hem de sosyal medyada öfke patlamasına yol açtı. Aylan'ın fotoğrafının Türkiye'den servis edilmesi ile sosyal medyada viral paylaşıma dönüşen enstantanenin Avrupalı siyasileri de harekete geçirebileceği konuşuluyor. Sadece bu yıl 2.600 kişinin Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken boğulduğunun bilinmesine rağmen Avrupa'daki tepkiler son derece sınırlı kalmış, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının sesleri duyulmamıştı.
Aylan, abisi Galip ve annesi Rehan'ın Türkiye'den sadece 4 km ötedeki Yunanistan'ın Kos Adası'na geçmeye çalışırken can yelekleri olmadığı için boğulmalarının Avrupa'nın tavrının değiştirebileceği, Avrupalı liderlerin üzerindeki kamuoyu baskısını artırabileceği yorumları yapılıyor. Ancak Avrupa basını dün itibarıyla göç tartışmasını ‘Aylan'dan önce, Aylan'dan sonra' diye ayırırken Avrupalı liderlerin hâlâ sessiz olmalarından şikâyet ediyordu. Aylan'ın cansız bedeniyle ilgili en önemli yorum dün öğle saatleri itibarıyla Fransa Başbakanı Manuel Valls'tan geldi. Valls, Twitter'da “Aylan Kurdi diye bir ismi vardı. Acilen harekete geçmemiz gerekiyor. Avrupa çağında seferberliğe ihtiyaç var.” mesajını paylaştı.
Geçtiğimiz hafta da Avrupalı liderler Viyana'da göç zirvesi yaparken Viyana yakınlarında terk edilen bir kamyonda 71 mültecinin havasızlıktan boğularak öldüğü ortaya çıkmıştı. 71 kişiden 4'ünün çocuk, 8'inin kadın olduğu tespit edilmişti.
ORBAN'DAN NEFRET SÖYLEMİ
Aylan'ın cesedinin Avrupa'da gündemin başına yerleştiği gün Macaristan Başbakanı Victor Orban'ın, göç dalgasının Avrupa kimliğine yönelik tehditlerini konu alan bir makale yayınlaması tepkilere sebep oldu. Almanya'da yayınlanan Frankfurt Allgemeine Zeitung gazetesine makale yazan Orban, Müslüman göç dalgasının Avrupa'nın Hıristiyan kimliğine tehdit oluşturduğunu ima etti. Göçmenlerin çoğunun Müslüman olduğuna dikkat çeken Orban, “Bu çok önemli bir sorun. Çünkü Avrupa ve Avrupa kültürü Hıristiyan köklere sahip. Avrupa'nın Hıristiyan kültürünün kendi Hıristiyan değerlerini korumakta zorlanması yeteri kadar endişe verici değil mi?” diye sordu. Dün Brüksel'de AB yetkilileri ile bir araya gelen Orban, Avrupalıların büyük bir korku içinde olduklarını, zira liderlerinin göç dalgasını kontrol altına alamadıklarını iddia etti. Orban, mültecilerin Almanya'ya gitmek istediğinden hareketle sorunun bir Avrupa sorunu olmadığını, bir Alman sorunu olduğunu savundu.
Avrupa'da sert tepkilere sebep olan bir diğer lider de İngiltere Başbakanı David Cameron. Almanya'nın bu yıl 800 bin mülteci alacağını duyurmasına rağmen İngiltere şimdiye kadar sadece 216 Suriyeli mülteciyi legal yollardan kabul etti. Cameron'ın mülteci kabul etmenin sorunu çözmeyeceğine yönelik sözleri, İngiltere basınında sert tepkilere yol açtı.
AVRUPA KOTALARDA HÂLÂ ANLAŞAMIYOR
Binlerce göçmen Akdeniz'de boğulurken AB üyeleri alacakları mülteci konusunda hâlâ anlaşabilmiş değil. Aylardır toplantılar yapılmasına rağmen bazı AB üyeleri, Brüksel'in teklif ettiği göçmen kotasına razı olmuyor. Polonya, Slovakya, Macaristan gibi ülkeler AB Komisyonu'nun üye ülkeleri kabul edecekleri mülteci sayısı konusunda zorlayamayacağını savunuyor. Türkiye 2 milyon, Lübnan nüfusunun yarısı kadar göçmeni kabul etmişken, dünyanın en müreffeh kıtası Avrupa, 40 bin göçmeni kendi arasında nasıl dağıtacağına hâlâ karar verebilmiş değil. Avrupa'nın ırkçı partileri ise göç dalgasını sömürmek için ellerinden geleni yapıyor. Bu partiler bilimsel hiçbir veriyle desteklenmeyen ‘Avrupa İslamlaşacak korkusu' pompalıyor.
