Antalya'da G-20 zirvesi olacak mı?
Ekonomik krizler nedeniyle küresel finans piyasalarında istikrarın sağlanmasına ilişkin işbirliği, görüşme ve çalışmalar yapmak amacıyla kurulan G-20, 1999'dan itibaren grupta yer alan ülkelerin ekonomi bakanları ve merkez bankası başkanları düzeyinde toplanmaktadır.
2008 küresel krizinin ülkelerarası işbirliğini daha fazla önemli kılmasıyla da, 2009'dan itibaren devlet başkanları düzeyinde toplanmaktadır. Ekonomi bakanları ve merkez bankası başkanları düzeyindeki toplantı bu yıl Ankara'da 4-5 Eylül tarihlerinde yapıldı. Onuncusu bu yıl yapılacak devlet başkanları zirvesinin ise 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da yapılması planlandı. Zirvenin Antalya'da yapılacak olmasının Türkiye'ye en önemli katkısı, dünyanın önde gelen liderlerinin birlikte ülkemize gelmiş olmasının sağlayacağı itibar olacak. Ancak olacak mı? Yani Antalya'da G-20 zirvesi olacak mı? Olacaksa da dünyanın önde gelen liderlerinin tümü olacak mı? Olacaksa da itibarını artıracak şekilde mi olacak?
Bu soruları sormamızın ve bunlara cevap aramamızın nedenlerinden biri Türkiye'nin son dönemde ekonomik faaliyetlerinde, siyasi istikrarında, yönetimine olan güvende ve güvenlik ortamında yaşanan olumsuz gelişmelerdir, artan riskler, kırılganlıklar ve belirsizliklerdir. İkinci bir neden zirveye katılması durumunda ABD Başkanı Obama'nın liderler için hazırlanan mekânlar yerine ‘savaş gemisi'nde kalacağına ilişkin haberlerdir. Üçüncü bir neden ise ülkemizde yaşanan hukuksuzluklar ve kaybolan güven ve güvenlik ortamı nedeniyle zirvenin yapılmamasına ilişkin Amerika ve Avrupa'dan yükselen tepki sesleridir.
Milli gelirde düşüş zirveyi etkiler mi?
Türkiye yaklaşık 800 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH) ile 2014 yılında dünyanın on dokuzuncu büyük ekonomisine sahipti. Ancak döviz kurlarındaki keskin yükselmenin ve ekonomideki durgunluğun olumsuz etkisi ile GSYH'sı 600 milyar doların altına düşen Türkiye, dünyanın en büyük ekonomileri arasında da yirmi birinci sıraya düştü. Bu düşüş G-20 liginden de düşüş anlamına mı geliyor? Türkiye G-20 liginden düştü ise zirvenin Antalya'da yapılmasına da gerek kalmadı mı? Ya da zirvenin Antalya'da yapılması Türkiye'nin son defa katılacağı sembolik bir değer mi taşıyacak?
Ekonomik gelişmelerle bağlantılı tüm sorulara verilecek cevap tektir: Hayır. Çünkü G-20 ‘Gelişmiş 20' ülke demek değil, İngilizce ‘Group of 20 (20 Grubu)' ifadesinin kısaltmasıdır. 1990'lı yılların ikinci yarısında Asya ülkelerinin yanı sıra Rusya ve Brezilya'da yaşanan ekonomik krizlerden sonra finans sistemindeki gelişmeleri takip ve tahlil amacıyla 1999'da oluşturulmuş bir organizasyondur. G-20 grubunda yer alan ülkeler dünyanın en gelişmiş yirmi ülkesi değildir; kimileri gelişmiş, kimileri gelişmekte olan ülkedir. Ekonomik büyüklük olarak da ilk yirmide değil, ilk otuzda yer alan ülkelerden oluşmaktadır. Küresel ekonomik krizlerin üstesinden gelmek için küresel sistem içerisinde öncelikli önemine sahip ya da oluşturulan sistem dışında yer aldığında sorun olabilecek 19 ülkeden ve Avrupa Birliği Komisyonu'ndan oluşmaktadır. Türkiye'ye de sistem dışında kaldığında sorun teşkil edecek bir ülke olması nedeniyle G-20'de yer verilmiştir.
Demokratik değerlerden uzaklaşacak şekilde, medya da dâhil olmak üzere ülkede istikrar, güven ve güvenlik ortamının kaybolması ve yaşanan hukuksuzluklar, zulümler, baskılar ve baskınlar nedeniyle G-20 liderler zirvesinin yapılmamasına ilişkin Amerika'dan ve Avrupa ülkelerinden tepkiler gelmeye başladı. Medya gruplarına yapılan hukuk dışı muameleler nedeniyle G-20'nin üst düzey yöneticilerinin Türkiye yönetiminden bilgi istedikleri de yine haber olarak medyaya yansıdı. Dolayısıyla aşağıdaki gerekçelerle ülke yönetimine hâkim olan AKP zihniyetine tepki olarak zirve iptal edilebilir veya bazı liderler zirveye katılmayabilir: Türkiye'nin G-20'ye dâhil edilmesinde “NATO üyesi ve AB adayı Müslüman ve demokratik bir ülke olan Türkiye'nin Batı dünyasından ayrışmamasının ve demokratik değerlerden uzaklaşmamasının” da etken olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, birinci gerekçe; Türkiye'nin son birkaç yıldır demokrasiden ve evrensel hukuki değerlerden gittikçe uzaklaşmasıdır. İkinci gerekçe; 1 Kasım seçimlerine kadar veya 1 Kasım seçim sonuçlarına bağlı olarak ülkede yaşanması muhtemel siyasi, idari ve hukuki olumsuz gelişmelerdir. Üçüncü muhtemel gerekçe ise 1 Kasım seçimlerinin iptali durumunda ülkede yaşanacak muhtemel olumsuz gelişmeler olabilir. G-20'nin çekirdek üyeleri olan G-7'nin sekizinci üyesi Rusya'nın, yakın zamanda Ukrayna'da demokrasiye ve hukuka karşı girişimleri nedeniyle grup dışına çıkarılmış olması, bu yıl da Türkiye'de yaşananlara bağlı olarak G-20 liderlerinin tümü veya bazıları tarafından zirveye katılmama şeklinde bir tepkinin gösterilebileceği ihtimalini sonuç vermektedir.
Zirve, türkiye'ye itibar kazandırır mı?
Gerçi Saray'da olmayacağı için Türkiye'nin ne kadar büyük bir devlet olduğunu topluca idrak edemeyecek olsalar da, tüm liderlerin katılacağı varsayıldığında acaba zirve Türkiye'ye itibar kazandıracak mıdır?
ABD Başkanı Obama'nın katılması durumunda Antalya'da özel olarak hazırlanan mekânlarda değil savaş gemisinde kalacağına ilişkin medyada haberler yer aldı. Güvenlik gerekçesiyle daha önce sadece Afganistan'da savaş gemisinde kalan Obama, Antalya'daki zirvede de savaş gemisinde kalacak olursa, Türkiye dünya kamuoyunda adeta ikinci bir Afganistan olarak algılanacaktır. Elbette Obama'nın böyle bir katılımının Türkiye'nin itibarına olumsuz etkisi, katılmamasından daha fazla olacaktır.
Öte yandan zirveye katılacak liderlerin, Türkiye'de yaşanan olumsuz ekonomik, sosyal veya siyasal gelişmeleri açıktan veya zımni işaret ederek demokratik değerlere ve hukukun üstünlüğüne vurguda bulunacak açıklamalar yapmaları durumunda, liderlerin zirve için Antalya'ya gelmeleri Türkiye'nin itibarını artırmayacak, aksine itibarına halel getirecektir.
G-20 çalışmaları için IMF tarafından hazırlanan ve dünya ekonomisindeki gelişmelere beklentilere ve sorunlara yer verilen, sorunlara çözüm önerileri sunulan rapor dikkate alındığında ise gerçekleşmesi durumunda Antalya'daki G-20 zirvesinin şimdiden Türkiye'nin itibarını olumsuz etkileyeceğini söylemek mümkün. Doğrudan Türkiye'ye atıfta bulunulmasa da söz konusu raporda yükselen piyasalarda artmakta olan risklere yönelik analizlerin tümü Türkiye'yi de kapsamaktadır. Raporda dile getirilen küresel durgunluğun, küresel fon akımında azalmanın, AB'deki yavaş toparlanmanın ve FED'in faiz artırımının en fazla olumsuz etkileyeceği ülkelerden biri Türkiye'dir.
Sonuç itibarıyla; ülkenin iktisadi, idari, siyasi ve hukuki yapısında yaşanan ya da yaşanması muhtemel olumsuz değişmelere ve gelişmelere ve de güvenlik ortamının kötüleşme düzeyine bağlı olarak G-20 liderler zirvesi Antalya'da yapılmayabilir, yapılsa da bazı liderler katılmayabilir, katılsa da Türkiye'ye itibar kazandırmaktan çok itibar kaybettirebilir.
*Fatih Üniversitesi, Uluslararası Ticaret Bölümü