HDP'nin İmralı heyeti: Süreç devam etmeli, muhataplar artmalı
HDP'nin İmralı heyeti, çözüm sürecinin 7 aydır akamete uğradığını, sürecin muhataplarının genişleyerek mutlaka devam etmesi gerektiğini söyledi.
Kürt sorununun, Avrupa Birliği (AB) şerhlerine gerek kalmadan ülkenin kendi dinamikleriyle çözülmesi gerektiğini belirten heyet, sürecin yeniden başlamasının yeni anayasadan daha öncelikli olduğunu belirtti.
HDP grup başkan vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'den oluşan İmralı heyeti, TBMM'de çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Heyet adına konuşan Önder, çatışma sürecinin sonlandırılmasını ve görüşmelerin tekrar başlatılması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti: “Gidilen bu yolun çıkışı kaos ve çatışmadır; acı, kan ve gözyaşıdır. Bu yoldan bir an önce dönmek tüm ülkemizin ve halklarımızın hayrınadır. Bu yoldan dönme iradesi gösterilirse ülkemiz ve tüm bölgemiz için yeni bir kapının aralanması imkânı zor değil, hatta geçmişe göre toplumsallaşan süreç üzerinden okunursa çok daha kolaydır. Barışın kapısını aralayacak anahtar İmralı da, Öcalan'ın çalışma masasının üzerinde durmaktadır. Muhatapların çoğaltılması gerektiği konusunda, başta Meclis olmak üzere bütün STK'ların dahil edilmesi konusunda İmralı heyeti, Öcalan ve Kandil de ısrarlı bir çaba içinde oldu. Bugüne kadar yürütülen süreç bir diyalog süreciydi. Müzakere hüviyetini kazanması için izleme heyeti ile birlikte yürüyecek müzakereler olacaktı. Anayasa, bu müzakere sürecinde oluşacak mutabakatların pratiğe geçirilme zemini olacaktır. ‘Biz bu meseleyi yeni anayasa ile ele alacağız' demek karşındakiyle dalga geçmek ve sorunu ötelemektir. Müzakere esastır.”
‘BİZİM DEMEMİZLE OLSAYDI PKK 50 KEZ SİLAH BIRAKIRDI'
Önder, silahların bırakılması yönünde HDP'nin girişimde bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, “Hep barışı talep eden noktada durduk. Bugün de o noktadayız. Eğer PKK bizim ‘bırak' dememizle bırakacak olsaydı şimdiye kadar 50 kere bırakmıştı. Bizim içinde yer aldığımız süreç çatışmaların en yüksek olduğu bir anda başlamıştı. Biz bununla sonuç aldık. Öcalan, yöntemsel olarak siyasal mücadeleyi stratejik bir tercih olarak benimsedi. Silvan'da yaşanan şeyin hiçbir açıklaması olamaz. İmralı'ya izin vermeyeceklermiş. Yazık ederler.” dedi.