Katliamdan 3 dakikayla kurtuldu: Çığlıklar kulağımdan gitmiyor
Türkiye'yi yasa boğan kanlı saldırının üzerinden bir ay geçti. Ankara'nın göbeğinde 102 kişinin öldüğü patlamanın şahitlerinden Murat Mollaoğlu o anları anlattı: “İnsanların çığlıklarını, ayağı kopan adamın ‘ne olur kemerinizle sıkın bacağımı, yaşayabileyim' haykırışlarını unutamıyorum.”
Türkiye'nin en büyük terör saldırısında hayatını kaybedenlerin kimisi üniversite öğrencisi, kimisi işçi, kimisi ise daha çocuktu. 102 kişinin öldüğü kanlı saldırının üzerinden tam bir ay geçti. Ölenlerden geriye acı hikayeleri ve mitinge giderken çektikleri fotoğrafları kaldı. Ankara Garı'nda meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Meltem Mollaoğlu'nun ailesi de bunlardan biri. Olay anında Meltem Mollaoğlu'nun yanında bulunan yeğeni Murat Mollaoğlu, alandan 3 dakika uzaklaşmayla hayatta kalabilse de yaşanan elim hadisenin etkisini üzerinden atabilmiş değil. Mollaoğlu, olay sonrası duyduğu insan çığlıklarını unutamadığını belirtiyor. Dehşet anlarının etkisinden kurtulamayan Mollaoğlu şunları söylüyor: “3 dakikayla yengemin yanından ayrıldım, olanlar oldu. Anlatmakla olmuyor, yaşamak gerekiyor. İnsanların çığlıkları, ayağı kopan bir adamın ‘ne olur kemerinizle sıkın bacağımı, kanım akmasın, yaşayabileyim' haykırışları vs. bunları yaşadık.” Patlama sonrası TOMA'nın sıktığı su ve Çevik Kuvvet'in attığı biber gazı sebebiyle yaralılara yardım etmekle zorlanıldığını kaydeden Mollaoğlu, yaşananları şöyle anlatıyor: “Oturdukları koltuklardan emirler yağdırdılar. Doktorlar müdahale etmesin diye biber gazı atıldı. TOMA'yla su sıkıldı. Doktorlar kaçmak zorunda kaldı. Çok olaylar yaşandı.”
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİne 12 YIL CEZA
Mollaoğlu, “4-5 yıl önce sadece puşi taktığı için 12 yıl yiyen üniversite öğrencisi vardı. ‘Bu terörist, bu bizim devletimize zarar verecek' dediler. Babalarının malıymış gibi istediklerini söyleyip, istediklerini tutuklayıp, istediklerini öldürebiliyorlar. IŞİD üyesi olduğunuz zaman elinizde kelepçeniz olmadan ‘buyurun efendim buradan' diyerek devletin kolluk güçleri size hizmet ederek gözaltına alıyor. Roboski'nin, Reyhanlı'nın, Soma'nın katili bu insanlar.” dedi.
GÜVENLİK YOKTU Kİ ZAAFİYET OLSUN
Mollaoğlu, güvenliğe dair hiçbir önlemin alınmadığını şu sözlerle dile getiriyor: “Ankara Garı'nın bulunduğu yerde ne polis ne de başka bir kolluk kuvveti vardı. Bu işin içinde hem MİT hem polis hem de kolluk kuvvetlerinin olduğunu düşünüyorum. Rize'de çete lideri miting yapıyor. Onun mitinginde bile 10 sokak öteden yolu trafiğe kapatıyorlar. Ama biz orada toplanana kadar ne yolu trafiğe kapattılar ne bir güvenlik aldılar. Evet doğru söylüyorlar, güvenlik zafiyeti yoktur çünkü güvenlik yoktu, güvenliğe dair hiçbir şey yoktu.”