'15 dakika için gelecekseniz bize hiç gelmeyin'

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Rum Kesimi'ne bir ziyaret gerçekleştirecek Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker'in yardımcısı Valdis Dombrovskis'in kuzeye 15 dakikalık bir nezaket ziyaretiyle yetinecek olmasına sert tepki gösterdi.

Ada'da çözüm müzakerelerinin hız kazandığı bir dönemde Kıbrıs'a gelecek olan Dombrovskis'in Güney Kıbrıs'taki ziyaretinin 2-3 gün süreceğini ifade eden Akıncı, 15 dakikalık KKTC ziyareti için ise “Bu türden ziyaretler yapacaklarsa hiç gelmesinler daha iyi.” dedi. AB yetkilisinin Kıbrıslı Türklere AB konusunda uyum için yardımcı olmak görevinde bulunduğunu hatırlatan Akıncı, “Kendisine buradan açıkça şunu söylemek isterim; bu türden ziyaretler yapacaklarsa hiç gelmesinler daha iyi, biz ciddiyiz ve karşımızdakilerin de ciddi olmasını isteriz. Çünkü Kıbrıs Türk tarafını AB'ye hazırlamak gibi bir görevi olan birinin bu tarafta da temaslarda bulunması gerekir, normali budur. Bizi gelsinler dinlesinler, hassasiyetleri sıkıntıları öğrensinler, esas yetkilendirildikleri alanları da budur. Yoksa iş ola bir de o tarafa gittik şeklinde bir yaklaşımı kesinlikle kabul edemeyeceğimiz bilinmelidir.” şeklinde konuştu.

Uzun yıllardır buzdolabında olan Kıbrıs barış müzakereleri, bölgesel dengelerde yaşanan değişiklikler ve Doğu Akdeniz'de doğalgaz yatakları keşfedilmesinin ardından son dönemde yeniden canlandırılmıştı. Ada'nın hem kuzeyinden hem de güneyinden Türk ve Rum liderler barışa daha önce hiç olmadığı kadar yakınlaşıldığı açıklamalarında bulunmuştu. Ankara da Türkiye-İsrail ve Türkiye-Güney Kıbrıs ilişkilerinin normalleşmesi için önemli bir fırsat olarak gördüğü müzakerelerin olumlu sonuçlanması için destek mesajları vermişti. Karşılıklı iyi niyet açıklamalarına rağmen yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi ve AB ile ilişkiler, mülkiyet, harita, güvenlik ve garantiler, dönüşümlü başkanlık benzeri konu başlıkları müzakerelerin tartışmalı ve zor konularını teşkil ediyor. ‘Güvenlik ve garantiler' başlığı altında yer alan Türk askerinin Ada'da kalıp kalmayacağı, kalacaksa hangi büyüklükte bir birliğin kalacağı konusu Ankara'yı da müzakerelerin önemli bir tarafı haline getiriyor.