'Bu Türkiye'nin davasıdır'
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı "şikede kumpas" operasyonuyla ilgili basın açıklamasında bulundu.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde gerçekleştirilen basın açıklaması sırasında Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Mahmut Uslu, asbaşkan Şekip Mosturoğlu ve yönetim kurulu üyesi İlhan Ekşioğlu'na, sarı-lacivertli kulübün yöneticileri, eski sporcuları ve bir grup Fenerbahçe taraftarı da eşlik etti.
Organizasyonda megafonla taraftara seslenen Yıldırım, 2011'den bu yana aynı yolda olduklarını dile getirerek, "Bu ülke için hepimiz daha sağlıklı çalışacağız ve olaylara daha sağlıklı bakacağız. Bu ülkede cumhuriyetin ve Atatürk ilkelerinin devam etmesi için de hep beraber çalışacağız." diye konuştu.
Aziz Yıldırım sözlerini, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bu mücadelesinde, devletin alacağı her türlü kararda, başta bizler olmak üzere siz taraftarlarımızla beraber aynı yolda yürüyeceğimizi de buradan beyan ediyorum." ifadesini kullandı.
Mosturoğlu: Bu, Türkiye'nin davasıdır
Basın açıklamasını okuyan Fenerbahçe Kulübü'nün asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ise bu davanın sadece Fenerbahçe'yle ilgili bir dava olmadığını belirterek, "Öncelikle bugün burada, Türkiye'de ortaya çıkartılan tüm kumpas davalarında bugüne kadar kaybettiğimiz insanlara saygılarımızı ve onların kederli ailelerine, kederlerine iştirak ettiğimizi söyleyerek sözlerime başlıyorum. Bu, Türkiye'nin davasıdır. Üzülerek söylüyorum ki bu davalardan en önemlisi Fenerbahçe'ye kurulan 'kumpas' davasıdır. Şu an bulunduğumuz nokta beş yıl önce bulunduğumuz noktadan farklı değil. Bizler, 25 milyon taraftarımızla 3 Temmuz 2011 tarihinde ne söylediysek, şükürler olsun ki bugün de aynısını söyleyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Şekip Mosturoğlu, haklılıklarını ilk günden itibaren kamuoyu ile paylaştıklarını aktararak, şunları kaydetti:
"Biz, 'şike yapmadık' dedik. 'Ne şikesi, memleket elden gidiyor' dedik. 'Adalet sonunda tecelli edecektir' dedik. Nitekim bugün geldiğimiz noktada Fenerbahçe'nin gasp edilen hakları bir yana, aslında tüm ülkeyi abluka altına almış yasa dışı bir oluşumun mensuplarının bir kısmının karşımızda gördüğünüz adliye binasında adalete hesap vermekte olduğunu biliyoruz. Başkanımızın yurt dışına kaçma planları yaptığı yönünde haberler yaptıranların bir kısmının ise ülkemizi terk ederek firari durumda olduklarına şahit olmaktayız. Tüm dünya bir kez daha iyi bilmelidir ki Fenerbahçe şike yapmamıştır. Fenerbahçe tüm ülkeyi tehdit altına almış 10 yıllar öncesine dayanan çok derin tehlikeli ve dünyanın dört bir yanında sac ayakları bulunan illegal bir yapı tarafından sahte deliller üretilerek zan altında bırakılmış başkanı ve yöneticileri özgürlüklerinde mahrum edilmiştir."
Fenerbahçe Futbol Takımı'nın ulusal ve uluslararası düzeyde hem maddi hem de manevi düzeyde zarara uğratıldığını savunan sarı-lacivertli kulübün asbaşkanı, "Bizler, adalet yerini bulana, 25 milyon taraftarıyla Fenerbahçe Kulubüne karşı şer odağı olan, tüm ülkeyi ele geçirme hedefiyle sızmadıkları mecra kalmayan illegal yapının mensupları hesap verene kadar burada bu davanın takipçisi olacağız. Bizler milyonların en büyük sevdası olan Fenerbahçe'nin haklarına göz koyan bu örgütün hiç bir ideolojinin ve insanlık onurunun kabul etmeyeceği hainliklerle Çağlayan Adliyesi'ndeyiz. İçerisinde Fenerbahçe aşkı olan tüm taraftarlarımıza selam olsun. Başkanımızın da her vesileyle dediği gibi dar ağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe." diyerek basın açıklamasını tamamladı.