Terörist insan mıdır?

Yahûdî; sıralamasında: Cemâdat-Nebâtat–Hayvanat-İnsan.. Ve “YAHÛDΔ… Ne demek bu? Bu sapık sıralamaya göre, “İnsan”, Yahûdî;'likle–Hayvanlar arasında bir ara tür… Yâni, Yahûdî;'lik “ÜSTÜN IRK”(!) Kendileri dışındaki herkesi ve her şeyi aşağılayan, yakan yıkan, kırıp parçalayan, bütün yaratılmışları kendine köle –hizmetkâr sayan, azgın ve son derece vahşî; bir ırk… İşte! Sözlerimin delili.. “Kitab-ı Mukaddes”in 540. sayfasından fotokopi çekerek dikkatinize sunuyorum:

Bunun gibi, Tsefanya: 3/Tesniye: 8/I. Samuel: 15/ Hezekiel : 29/Hezekiel: 39/bölümlerinde de aynı terörist zihniyetin cümlelerini okuyoruz. Artık bütün dünya anlamaya başlamıştır ki kan ve ateşle beslenen “Terör”ün kaynağı İsrail'dir.

Başlıktaki sorumuzu tekrarlayalım: Terörist insan mıdır?

Yaratan Allah, insanda bütünleşen 4 özellik'le birlikte “İnsan”ı yaratıyor. Bu 4 kavram:

1- Beden: (Görünen varlık)

2- Nefs: (Görünmeyen metafizik cevher)

3- Ruh: (Görünmeyen pozitif sırrı-ı İlahi)

4- Kalb-Gönül: (İnsanın sonsuzluğa açılan sırrı)

Bu tasnife göre, “Beden” benzerliği ile, tüm insanlar gibi olan, “Nefs-i Emmâre= Kötülük emreden nefs” yapısıyla, kendini Şeytan'a teslim etmiş bulunan “Terörist” kesinlikle ruh ve kalb yüceliğini yitirmiş, uyuşturucu, alkol iptilâsı ile akıl, muhakeme yeteneğinden mahrum, bu sebeplerle dinsiz, ahlâksız, zâlim, sadist, merhamet'ten nasipsiz, ipsiz-sapsız bir “Ölüm makinesi” hâline dönüşmüş, dünyadaki tüm vahşî; hayvanlardan daha aşağı seviyede “Beşerî;yet”in başına belâ olmuş, sosyal ve siyasal bir ilettir, marazdır, derttir.

“Terörist” insansa her eylemini haber yapan dünya medyası neden haberi verirken:

• Bu vahşeti bir insan yapamaz. Bu cinayetlerin failleri insan olamazlar… türünden cümleler kuruyorlar?

• “Terörist” insan bedeninde görünen bir toplum ve insanlık düşmanı, deli ise, her gün bunlara yaşama imkanı verilmesi tezat değil mi? Bir kuduz köpek, bir kentin sokaklarında dehşet saçıyorsa, hemen itlâf etmek gerekmez mi? “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesinde, bunun da yaşama hakkı, saldırma, ısırma, öldürme hakkı vardır” diyebilir miyiz?

Kahraman Ordu'muz dağları, taşları, mağaraları hallaç pamuğu gibi atarken, aziz milletimiz yürekten bir “Ohhh!” çekiyor. Her bombardımanda onlarca leş, yerlere seriliyor.

Bir lağım faresi salgın bir hastalık taşıyorsa, bir saniye geçirmeden o iğrenç hayvan yok edilmeli.. Değil mi?

O halde yüce devlet, alçakça kendine meydan okumaya çalışan bu mikropları “İDAM” ederek, milletimizi rahatlatmalıdır.