Ayser Özbulut'tan "Boğazımdaki Yumrular"
Boğazımdaki Yumrular yaşama dönük umutların filizlendiği, zorlu koşullardaki bir hayatın tanıklığını getiriyor bize... Hesapsız, beklenmeyen bir karşılaşma ile, hayatı tümden değişen bir kadınla tanıştırıyor bizi.
Beklenmedik zamanda kapısını çalan aşka yürürken, önüne yepyeni bir yaşamın gerçeği de çıkar Elif'in: Gelecek vadeden, ilkeli, vatansever bir subay ile yaptığı evlilikle değişen hayatı, onu büyütüp olgunlaştırır. Kahramanımızın yaşadıklarını okurken hepimizi derinden etkileyecek bir öyküyle yüzleşeceğiz.
Zaman zaman gözlerinizin dolmasına, bazen de içinizin endişe ile titremesine sebep olacak. Ateş hattında gencecik bir kadın, babaya hasret büyüyen bir evlat ve önceliği hep "Vatan" olan başarılı, gözüpek bir subayın Kütahya'da başlayıp, Iğdır, Ankara, Hakkari'de sürüp, Bodrum'da sonlanan aşk hikâyesi...
Ayser Özbulut yazdığı kitabında, yaşama dönük umutlar ve zorlu koşullardaki bir hayattan kesitler sunuyor. Yoğun katılımın olduğu imza gününde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özbulut, kitabı hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Gerçek yaşam hikayesi olduğu için insanların yüreklerine dokunduğunu düşünüyorum. O nedenle takdir ediliyorum ve buda beni çok mutlu ediyor” dedi.
Ayser Özbulut'un eşi Mehmet Özbulut'un Hakkari Jandarma Komando Taburu Fatih kışlasında (FATİHLER) görevi sırasında yaşadıkları kitapta yer alıyor ve gerçekten insanın aşk'ı uğruna nelerle mucadele ettiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Lacivert gecelerde bekledim seni,
Sahipsiz hayatlara ekledim seni
Iğdır'da yandım, İzmir ağladı...
Hakkari'de yandım, Ankara ağladı.
Sevdiğim dedim, vatanım dedin
Evladım dedim, Askerim dedin
Annen dedim, ülkem ana dolu dedin...
Lacivert gecelerde bekledim seni
Umuda barışa sevdaya ekledim seni...